IT'S NOT THAT EASY in Turkish translation

• o kadar kolay değil
• o kadar basit değil
• o kadar kolay değildir
• onunla konuşacağına söz vermiştin onunla hiçbir şey kolay değil

Examples of using It's not that easy in English and their translations into Turkish

It's not that easy, but it is what's ultimately planned.
O kadar kolay değil ama nihayetinde planlanan bu.

It's not that easy. We should go.
Gitmeliyiz. O kadar basit değil.

That's what Kelly wanted to do, but it's not that easy.
Kellyde bunu istedi, ama o kadar kolay değil.

We should go. It's not that easy.
Gitmeliyiz. O kadar basit değil.

It's not that easy to identify a voice, particularly a shouting voice.
Bağıran bir sesi anlayabilmek o kadar kolay değil.

It's not that easy, Lake.-Lake, stop.
Yeter. O kadar basit değil, Lake.

It's not that easy to just pick up and leave.
Her şeyi toplayıp gitmek o kadar kolay değil.

No, it's not that easy.
Hayır, o kadar basit değil.

Okay, but it's not that easy to set someone up.
Tamam ama birini tuzağa düşürmek o kadar basit değil.

It's not that easy. You see?
O kadar kolay değilmiş. Gördün mü?

You see? It's not that easy.
O kadar kolay değilmiş. Gördün mü?

It's not that easy.
Fakat bu o kadar kolay değildi.

Well, it's not that easy.
O kadar kolay değil işte.

It's not that easy meeting guys.
Erkeklerle buluşmak pek kolay değil.

Believe me, it's not that easy.
İnanın bana hiç kolay değil.

Uh, Naomi, it's not that easy. More sweaty joggers.
Uh, Naomi, bu pek kolay değil bir gurup terli koşucu daha.

It's not that easy, Jane.
O kadar kolay olmayacak, Jane.

I know it's not that easy. I.
Bu kadar kolay olmadığını biliyorum.

It's not that easy,?
Kolay değil, değil mi?

It's not that easy, Annie.
Bu kolay değil, Annie.