IT CAN'T in Turkish translation

• bu olamaz
• edemez
• olamaz
• veremez
• bekleyemez
• olmaz
• edilemez
• o olamaz
• mümkün değil
• yapamaz
• olamam
• gidemez
• olamayacağını
• imkânsız
• yetmez
• bu odanın içi olamaz

Examples of using It can't in English and their translations into Turkish

It can't be Ebola.- Ebola Zaire.
Ebola olamaz. Zaire Ebolası.

It can't be done. The fire engine already exists.
Bu olamaz. itfaiye araçları zaten var.

I just got a text from Gonzales, our CI in the flatlands. It can't.
Bekleyemez. CI flatlands da, Gonzalesden bir mesaj aldım.

there is a ghost, it can't hurt you.
Sana zarar veremez.

It can't.
Mümkün değil.

It can't be him, okay?
O olamaz, tamam mı?

It can't hurt. Well, how much is it?.
Zararı olmaz.- Kaç para peki?

Shields are inoperative. It can't be Apophis.
Apophis olamaz. Kalkanlar çalışmıyor.

Those missiles are targeted at us! It can't be!
Bu olamaz! Füzeler bizi hedef alıyor!

No, it can't.
Hayır, bekleyemez.

Your baggage has already been loaded… and it can't travel without you.
Bagajınız zaten yüklenmiş ve siz olmadan yolculuk edemez.

Unless they know where to look, it can't be detected.
Nereye bakacaklarını bilmezlerse tespit edilemez.

It can't hurt you. It's only the wind.
Sadece rüzgar. Sana zarar veremez.

But it can't be helped, I don't see any other way.
Ama engel olmak mümkün değil. Başka bir yol göremiyorum.

It can't be the same one, we burned it up!
O olamaz, onu yaktık kül ettik!

It's difficult. No, it can't.
Hayır, yapamaz! Çok zor.

It can't be Apophis. Shields are inoperative.
Apophis olamaz. Kalkanlar çalışmıyor.

I thought the same thing when I heard about you. It can't be.
Bu olamaz. Ben de seni duyduğumda da aynı şeyi düşündüm.

It can't be a uniform, John. What?
Üniformalılar olmaz, John- Ne?

And now that I have accepted it, it can't control me.
Ve şimdi kabullendiğime göre o beni kontrol edemez.