LABELLED in Turkish translation

• etiketli
• etiketlenmiştir

Examples of using Labelled in English and their translations into Turkish

the X960 is one of Acer's first five mobile phones, labelled the Acer Tempo Smartphone Series.
Dünya Kongresinde açıklanan X960, Acerın ilk beş cep telefonundan biridir ve Acer Tempo Smartphone Serisi olarak etiketlenmiştir.

This is also the most common size elsewhere, labelled as 18.9 litres in countries that use the metric system.
Bu, aynı zamanda, metrik sistemi kullanan ülkelerde 18,9 litre olarak etiketlenen, başka bir yerdeki en yaygın boyuttur.

They brought him home to my mam in a sack labelled"Property of South Hetton Coal Company.
Onu üzerinde Güney Hetton kömür madeni malıdır yazan bir çuvalın içinde eve getirdiler.

Labriola especially propounded a brand of Hegelian Marxism that he labelled"philosophy of praxis.
Bu düşünürler Labriolanın'' praksis felsefesi''('' philosophy of praxis'') adını verdiği bir tür Hegelci Marksizmi benimsemişlerdi.

The Others mistake them for military personnel and Faraday is forced to disable a hydrogen bomb labelled"Jughead.
Diğerleri, grubu askeri personelle karıştırır ve Faradayi'' Jughead'' adlı hidrojen bombasını devre dışı bırakmaya zorlar.

Then, in its wisdom, the federal government labelled such practices"loan sharking", which is a stupid term.
Sonra federal hükümet, o bilgece anlayışıyla bu tarz hizmetleri'' tefecilik'' olarak adlandırdı, ki aptalca bir tabir bu.

On 22 June 2011, the UfM labelled its first project, the creation of a seawater desalination plant in Gaza.
Haziran 2011de, AiB ilk projesi olan Gazzede deniz suyu arıtma tesisinin kuruluşunu etiketledi.

Which is a stupid term. Then, in its wisdom, the federal government labelled such practices"loan sharking.
Sonra federal hükümet, o bilgece anlayışıyla bu tarz hizmetleri'' tefecilik'' olarak… adlandırdı, ki aptalca bir tabir bu.

Signs of economic resurgence began to appear in the wake of the shock therapy that the International Monetary Fund(IMF) labelled the"big bang" of January 1991.
Ekonomik iyileşme belirtileri, Uluslararası Para Fonunun( IMF) Ocak 1991i'' büyük patlama'' olarak etiketlediği şok terapisinin ardından ortaya çıkmaya başladı.

It may cost a few pennies more to buy a tin of tuna labelled"sustainably caught",
Sürdürülebilir olarak yakalandı'' etiketli tonbalıkları üç beş kuruş daha pahalı olabilir,

a vial labelled'testosterone' or anabolic steroids
testosteron etiketli bir şişe veya bir anabolik steroid

Telephone keypads also have the special buttons labelled*(star) and(octothorpe, number sign,"pound","hex" or"hash") on either side of the zero key.
Telefon tuştakımlarının ayrıca, sıfır tuşunun her iki yanında*( yıldız işareti) ve( otsot, kare işareti,'' pound'','' onaltılık'' veya'' karma'') etiketli özel düğmeler vardır.

It's then carefully sealed into one of these, labelled and sent to the laboratory where it undergoes a series of processes that, in the end, produces a barcode- just like you see in the supermarket.
Daha sonra dikkatlice bunların birinin içine konup mühürlenerek etiketlenecek ve bir dizi işlemden geçeceği laboratuvara gönderilip sonunda süpermarketlerde gördüğünüz barkodlara benzer bir çubuklu kodlama elde edeceğiz.

When in food, tartrazine is typically labelled as"color","tartrazine", or"E102", depending on the jurisdiction, and the applicable labeling laws see Regulation below.
Tartrazin, yiyeceklerde olduğu zaman, yargı alanına ve geçerli etiketleme yasalarına bağlı olarak tipik olarak'' renk'','' tartrazin'' veya'' E102'' olarak etiketlenir.

The musician told interviewers he accidentally left an MP3 player with a large number of new songs(labelled"Aphex Twin-unreleased tracks") on a plane, and rushed the album's release to preempt an Internet leak.
Sanatçı demeçlerine göre'' Aphex Twin-unreleased tracks''('' Aphex Twin-yayımlanmamış parçalar'') olarak etiketlenen çok sayıdaki yeni şarkıyı içeren mp3 çalarını bir uçakta unuttu ve internete sızmasının önüne geçmek için albümün yayımlanma sürecini hızlandırdı.

As in most Australian farms including those labelled as free range, However, when surface water is denied,
Bununla birlikte, serbest açık alan adlandırılanlar da dahil olmak üzere çoğu Avustralya çiftliklerinde olduğu gibi yüzey suyu olmadığında,

Dragon Age: Origins presents them as slaves of humans, labelled as second-class citizens who resent the human race.
Origins onları insan ırkına yeniden çağıran ikinci sınıf vatandaşlar olarak etiketlenmiş insan köleleri olarak tanımladı.

While this is the first story for"Doctor Who" clearly labelled as a Christmas special, the seventh episode of"The Daleks' Master Plan", titled"The Feast of Steven", was written as a Christmas episode, even featuring a
Bu'' Doctor Who'' nun bir Noel özel için ilk hikâye olduğu açıkça etiketlenmiştir,'' The Daleks Master Plan'' yedinci bölümü,'' The Feast of Steven'' adındadır,

cosmetics products may contain tartrazine, usually labelled as CI 19140
FD& C Yellow 5 olarak etiketlenen tartrazin içerebilir:

One batch labelled"October.
Ekim'' etiketli resim.