MAJOR CHANGES in Turkish translation

['meidʒər 'tʃeindʒiz]
['meidʒər 'tʃeindʒiz]
büyük değişimler
big change
greatest change
of upheaval
great transformation
önemli değişiklikler
büyük değişikliklere
önemli değişimin

Examples of using Major changes in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Shouldn't we consider, in every nation… major changes in the traditional ways of doing things?
Her ülkede geleneksel olgularda… büyük değişikliklere gitmeyi düşünmemiz gerekmez mi?
Major changes occurred in response to the Enlightenment(late 18th to early 19th century) leading to the post-Enlightenment Jewish philosophers.
Aydınlanmaya( 1700lerin sonu ile 1800lerin başı) tepki olarak meydana gelen önemli değişiklikler sonucunda, Aydınlanma sonrası Yahudi felsefecileri ortaya çıkmıştır.
also made major changes.
destanda aynı zamanda büyük değişiklikler yapmıştır.
Major changes weren't made by planning they were made with balls. or optimizing operability or any of that crap, Throughout history.
Ya da işlerliğin uygun hâle getirilmesi gibi saçmalıklarla yapılmadı. Tarih boyunca büyük değişiklikler planlanarak.
Scorsese The first film to show the major changes in the underworld… was Byron Haskins' underrated I Walk Alone.
Yeraltındaki büyük değişiklikleri gösteren ilk film Byron Haskinsin ilgi görmeyen'' I Walk Alone'' filmiydi.
Shouldn't we consider, in every nation major changes in the traditional ways of doing things?
Her devlette işleri halletmek için kullanılan… geleneksel yöntemlerde büyük değişimleri değerlendirmemiz gerekmez mi?
increase your support for me so that I can introduce such major changes easier in my second term.
Bana verdiğiniz desteği artırın ki, ikinci dönemimde bu gibi büyük değişiklikleri daha kolay yapabileyim.
During his speech, Nicholl highlighted the major changes that have brought improvements to the BiH banking sector during last several years.
Nicholl konuşmasında son yıllarda BH bankacılık sektöründe gelişme sağlayan başlıca değişikliklere dikkat çekti.
Bulgaria underwent major changes- the Christianization of the country
Boris( 852-889 arası hükümdar) döneminde Bulgaristan, büyük değişiklikler gördü- ülkenin Hıristiyanlaşması
The Balkan Peninsula is still a concern and has recorded major changes… Although the legislative reforms required for accession to the EU have been adopted in most Balkan countries, their implementation is still in the embryonic-- if not non-existent-- stage," RSF noted.
RSF,'' Balkan Yarımadası hâlâ önemli ve büyük değişiklikler kaydetti… AB üyeliği için gereken yasal reformlar Balkan ülkelerinin çoğunda onaylanmış olsa da, bunların hayata geçirilmesi henüz emekleme safhasında.
manner guaranteeing electricity and gas supply to all the EU's citizens, major changes in the EU's internal energy infrastructure will be necessary over the coming years and decades," the EC statement said.
güvence altına alacak şekilde gerçekleştirilmesi için, önümüzdeki yıllarda ABnin dahili enerji altyapısında önemli değişiklikler yapılması gerekli olacaktır'', dedi.
Development Party(AKP) is unlikely to make any major changes to its policies towards the Kurdish problem before those elections.
bu seçimlerden önce Kürt sorununa yönelik politikalarında herhangi büyük değişiklikler yapması uzak bir olasılık.
The Peace and Democracy Party(BDP) held its first parliamentary group meeting last week in Diyarbakir-- the main city of the Kurdish-dominated region-- and challenged the government to release their detained members and make major changes towards Kurdish rights in the constitution.
Barış ve Demokrasi Partisi( BDP) ilk meclis grubu toplantısını geçtiğimiz hafta Diyarbakırda -Kürt yoğunluklu bölgenin en büyük kenti- yaptı ve hükümete hapisteki üyelerini serbest bırakması ve anayasada Kürt hakları konusunda büyük değişiklikler yapması yönünde meydan okudu.
The EU warned on Monday(March 16th) it would pull out from the UN conference on racism next month, unless the forum's final declaration, now in draft form, undergoes major changes.
AB 16 Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamada, konferansın şu anda taslak biçiminde bulunan nihai bildirgesinde büyük değişiklikler yapılmadığı takdirde, gelecek ay ırkçılık konusunda düzenlenecek BM konferansından çekileceği konusunda uyardı.
In an employee memo, Elop infamously described the company as being on a"burning platform", blaming the"war of ecosystems" between iOS and Android as part of Nokia's overall struggle, and asserting that the company needed to make major changes to its operation.
Bir çalışan notunda Elop, şirketi'' yanan bir platform'' üzerinde olduğunu, şirketin genel savaşın bir parçası olarak iOS ve Android arasındaki'' ekosistem savaşını'' suçladığı ve şirketin operasyonunda büyük değişiklikler yapması gerektiğini iddia ederek meşhur tarif etti.
Adjustments to the existing environment of Venus to support human life would require at least three major changes to the planet's atmosphere: Reducing Venus's surface
Venüsü dünyalaştırmak için üç büyük değişim gerekecektir: Venüs 450 °C yüzey sıcaklığının azaltılması Gezegenin yoğun 9.2 çoğu giderilmesi MPa(~ 91 atm)
There need to be consequences, there needs to be major change.
Sonuçlar olmalı ve bunun sonuncunda da büyük değişimler.
In addition, a second major change in military affairs was made in 2003.
Buna ek olarak, askeri konularda bir ikinci önemli değişiklik 2003 yılında yapılmıştır.
Or it might occur as the resultof some major change or extensive alterationin their lives.
Ya da hayatlarında yaşadıkları çok büyük… bir değişiklik sonucu da ortaya çıkabilir.
I do not really that a major change on the morning of December 21, 2012.
Aralık 2012i sabahı büyük bir değişimin olacağını gerçekten düşünmüyorum.
Results: 50, Time: 0.0593

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish