CONSTITUTIONAL CHANGES in Turkish translation

[ˌkɒnsti'tjuːʃənl 'tʃeindʒiz]
[ˌkɒnsti'tjuːʃənl 'tʃeindʒiz]
anayasa değişiklikleri
anayasal değişiklikler
anayasa değişikliklerinin
anayasa değişikliklerini
anayasa değişikliklerine

Examples of using Constitutional changes in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
High Representative Paddy Ashdown has made it clear that any constitutional changes will have to come from a consensus among BiH politicians.
Yüksek Temsilci Paddy Ashdown, her türlü anayasal değişikliğin, BHli siyasetçiler arasında uzlaşma sağlanarak yapılması gerektiğini söylüyor.
High Representative Paddy Ashdown said any constitutional changes will have to come from a consensus among BiH politicians. AFP.
Yüksek Temsilci Paddy Ashdown, her türlü anayasal değişikliğin, BHli siyasetçiler arasında uzlaşma sağlanarak yapılması gerektiğini söylüyor. AFP.
Under Bulgarian law, constitutional changes must be supported by at least 180 of the deputies in parliament.
Bulgar yasalarına göre, anayasada değişiklik yapılabilmesi için meclisten en az 180 milletvekilinin desteği gerekiyor.
We can only speak of the realisation of a part of the agreement, the constitutional changes of the law, but not of its more serious implementation",
Yalnızca anlaşmanın bir parçasının, yasadaki anayasal değişikliklerin hayata geçirildiğinden söz edebiliriz.
High Representative Paddy Ashdown established the DRC in May 2003, tasking it with drafting the legal and constitutional changes necessary to make BiH a credible PfP candidate.
Yüksek Temsilci Paddy Ashdown, Mayıs 2003te kurduğu DRCyi, BHyi güven veren bir PfP adayı olabilmesi için gerekli yasal ve anayasal değişiklikleri hazırlamakla görevlendirdi.
In a televised address Friday, Karamanlis cited the finalisation of pending legislative measures and constitutional changes as the main reasons for him to seek a second mandate.
Karamanlis Cuma günü televizyondan yayınlanan bir konuşmasında, bekleyen yasal tedbirler ve anayas değişikliklerinin tamamlanmasını görevde ikinci dönemi istemesinin başlıca nedenleri arasında gösterdi.
Lajcak expressed hope that the politicians will be able to agree on constitutional changes required for the country to reach this goal, as"EU integration addresses fundamental issues of BiH statehood.
Lajcak,'' AB üyeliği BHnin devlet olmasının temel meseleleriyle ilgili'' olduğu için siyasilerin ülkenin bu amaca ulaşması için gereken anayasa değişiklikleri üzerinde anlaşma sağlamaları yönündeki umudunu dile getirdi.
Constitutional changes are not among the[requirements] for closing the OHR, although[the office]
Anayasal değişiklikler YTnin kapatılması için gerekli koşullar arasında yer almamakla birlikte,
The judiciary is nominally independent from the executive and the legislature, but the constitutional changes that came into effect with the referendums in 2007,
Yargı, yürütme ve yasama organından doğal olarak bağımsızdır, ancak 2007, 2010 ve 2017 yıllarındaki referandumlarda yürürlüğe giren anayasal değişiklikler, hakim ve savcıların atanması
At the same time, he added that constitutional changes should protect the interests of BiH's three main ethnic communities
Aynı zamanda lider, anayasa değişikliklerinin BHnin üç ana etnik toplumunun çıkarlarını koruması
which focuses on the succession of state property and constitutional changes, and was signed by BiH's Serb
kamu mallarının devri ve anayasa değişikliklerini konu alan ve BHnin Sırp
In the 2002 census, the number of Albanians was artificially increased to fit the constitutional changes which provided exclusive rights and privileges to minorities that constitute more than 20% of the total population.
Nüfusa sayımında Arnavutların sayısı, toplam nüfusun% 20sinden fazlasını oluşturan azınlıklara özel haklar ve imtiyazlar sağlayan anayasa değişikliklerine uyması için yapay olarak yükseltildi.
the head of the European Commission(EC) delegation to BiH, noted that there is still time to introduce the constitutional changes already agreed upon.
McElhaneyin sözlerini yineleyerek, üzerinde anlaşma sağlanmış anayasa değişikliklerini başlatmak için hala zaman olduğunu kaydetti.
opposition parties in Bosnia and Herzegovina(BiH) have begun talks in Brussels to discuss constitutional changes, aimed at transforming their country into a modern, centrally-governed parliamentary democracy.
ülkelerini merkezden yönetilen çağdaş bir parlamenter demokrasiye dönüştürme amaçlı anayasa değişikliklerini görüşmek üzere Brükselde müzakerelere başladılar.
Commenting on the attempts by some Albanian party leaders to introduce a new set of demands and constitutional changes, Pardew said the framework agreement"will not be open to additional discussions.
Bazı Arnavut parti liderlerinin yeni bir talep ve anayasa değişikliği paketi sunma yönündeki bazı girişimlerini yorumlayan Pardew, çerçeve anlaşmasının'' ek tartışmalara açık olmayacağını'' söyledi.
steps towards police and judicial reform, constitutional changes meant to improve the judiciary's independence and efficiency, and efforts to harmonise Macedonian legislation with the EU acquis.
yargının bağımsızlığını ve etkinliğini arttırmaya yönelik olarak yapılan anayasa değişikliklerini ve Makedon kanunlarını AB müktesabatı ile uyumlu kılmak için gösterilen çabaları sıraladı.
The Bulgarian Parliament has approved draft constitutional changes aimed at reforming the country's judiciary.
Bulgar Meclisi, ülkenin adli sisteminde reform yapmayı hedefleyen anayasa değişiklik tasarılarını onayladı. 3 Eylül Çarşamba
every day with politically dependent judges and inefficient legal processes," Deskoska says."The political parties should consider the interests of the people and reach greater consensus for constitutional changes.
diyen Deskoska şöyle devam ediyor:'' Siyasi partiler halkın çıkarlarını göz önüne almalı ve anayasa değişiklikleri için daha büyük bir uzlaşma sağlamalıdır.
three things should be done to complete the implementation of the Ohrid Agreement: the constitutional changes, which are already finished;
Ohrid Anlaşmasının uygulamasının tamamlanması için yapılması gereken üç şey var: anayasal değişiklikler, ki bunlar zaten tamamlandı;
Eventually, 61 deputies in the 83-seat assembly supported the proposed constitutional change.
Sonunda, 83 sandalyelik meclisteki 61 milletvekili önerilen anayasa değişikliklerine destek verdi.
Results: 49, Time: 0.0378

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish