OVERLAPPING in Turkish translation

[ˌəʊvə'læpiŋ]
[ˌəʊvə'læpiŋ]
örtüşen
çakışan

Examples of using Overlapping in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Then mixes a complicated sound track of overlapping dialogue.
Sonra üst üste binen diyaloglardan karışık bir ses kaydı çıkarır.
Overlapping of and silences between pieces are allowed.
Emirgan ve Rumelihisarı semtlerinin arasında kalmaktadır.
Overlapping fields of fire.
Kesişen ateş sahaları.
What does it mean? Overlapping circles?
Üst üste binmiş daireler. Bunun anlamı ne?
Overlapping circles. What does it mean?
Üst üste binmiş daireler. Bunun anlamı ne?
Overlapping distress calls and now a message coming in from the Federation.
Üst üste binen imdat çağrılarına… federasyonun mesajı da eklendi.
So, voilà! Two overlapping, fractured philosophies… were born out of that one pain.
Öyleyse voila! İki zıt, çatlak felsefe bu acıdan doğdu.
Two overlapping realities.
Birbiriyle çakışan iki gerçeklik.
I am seeing two separate memories overlapping.
İki ayrı hatıranın üstüste bindiğini görüyorum.
They don't think about us. With all these overlapping surgeries.
Bizi düşünmezler. Bütün bu çakışan ameliyatlarla.
Overlapping left incisors." That's the front teeth.
Sol kesici dişler üst üste binmiş.
With regards to storylines overlapping, the Superman stories from 1991-2000 were written on a weekly basis.
Örtüşen hikâyelere göz attığımızda, Süperman hikâyelerinin 1991-2000 yılları arasında haftalık olarak yazıldıkları görülmektedir.
Historically, there was not an organized structure, with leagues sometimes overlapping and not officially coordinated.
Tarihsel olarak, bazen örtüşen ve resmi olarak koordine olmayan ligler ile organize bir yapı yoktu.
Where all moments exist at the same time, overlapping- Here I managed to create a spot.
Burada, tüm anların aynı anda, üst üste yaşandığı bir yer yaratmayı başardım.
Everyone I have spoken to has been only too happy to provide a web of overlapping alibis which can be cross-checked.
Konuştuğum herkes çok mutlu oldu. Örtüşen alibis bir web sağlamak için Hangi çapraz kontrol edilebilir.
Yeah, that will mean more double shifts. Keep cutting days off, adding shifts, all these overlapping surgeries.
Tüm bu çakışan ameliyatlar… Günleri keserek, vardiya ekleyerek, Evet, bu daha fazla çift vardiya anlamına gelir.
In center, a relief five pointed star overlapping the Roman numeral"XX" over a background of diverging rays.
Merkezde, çıkıntılı ışınların arka planı üzerinde, Roma rakamıyla'' XX'' örtüşen beş sivri bir yıldız bulundu.
it is a distinct application which has several overlapping features including Exchange client capabilities.
Exchange istemci özellikleri de dahil olmak üzere çakışan özelliklere sahip farklı bir uygulama.
There is variability in the cut-off values used in different studies but generally~20 nucleotides of sequence overlap is considered the minimum for transcripts to be considered and overlapping cluster.
Farklı çalışmalarda kullanılan kesme değerlerinde değişkenlik vardır, ancak genellikle~ 20 nükleotid dizilim örtüşmesi, transkriptlerin dikkate alınması ve örtüşen küme için minimum olduğu düşünülür.
An experimental multi-window mode is also available as a hidden feature, where multiple apps can appear simultaneously on the screen in overlapping windows.
Deneysel birçok pencereli mod, aynı anda birden fazla uygulamanın örtüşen pencerelerde ekranda görünebileceği gizli bir özellik olarak da mevcuttur.
Results: 90, Time: 0.0602

Top dictionary queries

English - Turkish