Examples of using Spanning in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Steve chose Framingham for his study because he had access to unprecedented levels of data about local residents, spanning 60 years.
Steve araştırması için Framinghamı seçti çünkü kasaba sakinleriyle ilgili 60 yılı kapsayan, görülmemiş miktarda veriye ulaşabiliyor.And it's looking like he's going to get it. in four separate media companies spanning Europe, He's after a controlling interest.
Avrupaya yayılmış dört medya kuruluşu üzerinde… kontrol kazanmak istiyor ve görünüşe göre alacak da. El koymuş.In 121 BC, Han forces expelled the Xiongnu from a vast territory spanning the Hexi Corridor to Lop Nur.
MÖ 121 yılında Han kuvvetleri, Hiugnuları Hexi Koridorunu kapsayan geniş topraklardan Lop Nura kadar kovaladı.In four separate media companies spanning Europe, and it's looking like he's going to get it. He's after a controlling interest.
Avrupaya yayılmış dört medya kuruluşu üzerinde… kontrol kazanmak istiyor ve görünüşe göre alacak da. El koymuş.it was primarily used during the Middle Kingdom, spanning the 21st to 17th centuries BCE Middle Bronze Age.
öncelikli olarak MÖ 17den 21inci yüzyılı kapsayan Orta Krallık( Tunç Çağı) zamanlarında kullanılmıştır.The total accumulation of all knowledge spanning the 28 known galaxies is embedded in the crystals which I have sent along with you.
Yanında gönderdiğim bu kristalin içinde bilinen 28 galaksiye yayılmış… bütün bilgilerin toplamı var.Hernán Jorge Crespo(; born 5 July 1975) is a retired Argentine footballer, who scored over 300 goals in a career spanning 19 years.
Hernán Jorge Crespo( 5 Temmuz 1975) 19 yıl süren kariyeri boyunca 300den fazla gol atan emekli futbolcudur.I don't suppose either of you can create an 802.1q spanning tree loop using auto forwarding non-wintel based equipment?
İkinizden birinin otomatik ilerlemeli* wintel tabanlı olmayan ekipmanlar kullanarak* 802.1q kapsayan ağaç döngüsü yaratabileceğini sanmıyorum?High in the Carpathian Mountains. the King of the Undead was finally traced to his lair, After a reign of hideous terror spanning more than a century.
Ölümsüzlerin kralı sonunda ininde köşeye sıkıştırıldı… Karpat Dağlarında… Bir yüzyıldan fazla süren bir dehşet hükümdarlığından sonra.Over her career spanning more than twenty years, Amer's work as
astronauts were launched to the Moon, three of them twice, in the four years spanning December 1968 through December 1972.
The period spanning the 1990s to the present has been considered as the prime era of the New Mexican Cinema.
Lı yıllardan günümüze uzanan dönem, Nuevo Cine Mexicano( Yeni Meksika Sineması) dönemi olarak adlandırılmaktadır.And now you have what most people consider a zone of peace spanning 27 countries
Spanning over a month, the tournament had over 400,000 participants,
The image on the right, spanning half a second, was captured with a stroboscopic flash at 20 flashes per second.
Sağda görülen resimde, yarım saniyelik süre zarfında stroboskopik flaş kullanılarak saniyede 20 flaş hızı ile çekilmiştir.His final domestic game in a career spanning 1,544 matches was the Championship play-off final on 28 May 2007 between Derby County
Kariyeri boyunca toplamda 1544 maçta görev yapan Pollün son yönettiği maç, 28 Mayıs 2007de, Derby CountyThese problems, spanning many areas of mathematics, formed a central focus for much of 20th-century mathematics.
Matematiğin birçok alanına yayılan bu problemler 20. yüzyıl matematiğinin çoğu için merkezi bir odak oluşturdu.The universe we see today is a network of galaxies spanning almost a hundred billion light years.
Bugün gördüğümüz evren neredeyse yüz milyarlarca ışık yılı boyunca uzanan galaksi ağından başka bir şey değildir.Meticulous planning Tenacity spanning.
Azim ve kararlılıkla Titiz planlama.Tenacity spanning Meticulous planning.
Titiz planlama, azim ve kararlılıkla.
