THUNDER AND LIGHTNING in Turkish translation

['θʌndər ænd 'laitniŋ]
['θʌndər ænd 'laitniŋ]
gürlemesi ve şimşek
gökgürültüsü ve şimşekler
şimşek ve yıldırım
thunder and lightning
gök gürültüsü ve yıldırım
thunder and lightning

Examples of using Thunder and lightning in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Thunder and lightning rid the water of dirt-
Fırtına ve yıldırım suyun kirden arınmasını sağlar
In fact, I tell you what. We're a pretty good team, like thunder and lightning, hammer and nails.
Aslında demem o ki gök gürültüsü ve şimşek çekiç ve çivi gibi epey iyi bir ikili olduk.
Or like rain pouring from the sky which hides within it darkness, thunder and lightning.
Yahut( onların durumu), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek( ler) bulunan bir yağmur( a tutulmuşun hali) gibidir.
Thunder and Lightning, brought their wrath upon the lands of a powerful Daimyo,
Gök gürültüsü ve Şimşek güçlü Daimyonun topraklarına öfkelerini getirdiler,
The song"Thunder and Lightning" that will represent Bosnia and Herzegovina(BiH) at the 2010 Eurovision Contest in Oslo is in many ways a
Bosna-Herseki Osloda yapılacak 2010 Eurovision Şarkı Yarışmasında temsil edecek olan'' Thunder and Lightning'' adlı şarkı,
Like thunder and lightning, hammer and nails. We're a pretty good team.
Aslında demem o ki gök gürültüsü ve şimşek… çekiç ve çivi gibi epey iyi bir ikili olduk.
Brajic premiered"Thunder and Lightning," live on March 14th in a special Eurosong Show on the BiH public broadcast service BiHRT.
Brajiç'' Thunder and Lightning'' in prömiyerini 14 Martta BH devlet yayın kuruluşunda( BiHRT) düzenlenen özel bir Eurosong Showda canlı olarak söyledi.
We're a pretty good team, like thunder and lightning, hammer and nails.
Aslında demem o ki gök gürültüsü ve şimşek… çekiç ve çivi gibi epey iyi bir ikili olduk.
We want to change the way the world works. Like thunder and lightning stretching far into the sky.
Gökyüzüne kadar uzanan gök gürültüsü ve şimşek gibi… dünyanın çalışma şeklini de değiştirmek istiyoruz.
Or like rain pouring from the sky which hides within it darkness, thunder and lightning.
Ya da( onlar), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek( ler) bulunan bir yağmur( a tutulmuş) gibidirler.
ain't nobody don't want me. Thunder and lightning going.
kimse beni istemiyor. Gök gürültüsü ve şimşek.
Weatherman's telling US we may see thunder and lightning as the storm moves in, sending temperatures plummeting well below zero.
Olacağını ve sıcaklığın aniden sıfırın altına düşeceğini söylüyor. Haberciler fırtına filmlerinde olduğu gibi gökgürültüsü ve şimşek.
hail, gusts of wind… and thunder and lightning.
rüzgarın hışmından şimşek ve yıldırımlardan söz etmiş.
a cloudburst from the sky with darkness, thunder and lightning, they thrust their fingers in their ears at the sound of every thunderclap for fear of death.
içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve şimşek( ler) bulunan bir yağmur( a tutulmuşun hali) gibidir. Yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar.
Or like abundant rain from the cloud in which is utter darkness and thunder and lightning; they put their fingers into their ears because of the thunder peal, for fear of death,
Ya da, karanlık, gökgürültüsü ve şimşekler arasında gökten boşanan bir yağmur altında yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkayan kimseye benzerler.
Or like a rainstorm from the sky, in which are darkness, thunder and lightning; they thrust their fingers in their ears due to the thunderclaps, fearing death; and Allah has the disbelievers encompassed.
Ya da, karanlık, gökgürültüsü ve şimşekler arasında gökten boşanan bir yağmur altında yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkayan kimseye benzerler. ALLAH inkarcıları böyle kuşatır.
Or that of a rainstorm from the sky, wherein is darkness, thunder and lightning: they put their fingers in their ears due to the thunderclaps, apprehensive of death; and Allah besieges the faithless.
Ya da, karanlık, gökgürültüsü ve şimşekler arasında gökten boşanan bir yağmur altında yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkayan kimseye benzerler. ALLAH inkarcıları böyle kuşatır.
Or, like(those who, under) a cloudburst from the sky with darkness, thunder and lightning, they thrust their fingers in their ears at the sound of every thunderclap for fear of death, and Allah encompasses the unbelievers.
Ya da, karanlık, gökgürültüsü ve şimşekler arasında gökten boşanan bir yağmur altında yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkayan kimseye benzerler. ALLAH inkarcıları böyle kuşatır.
Thunder and lightning.
Gök gürültüsü ve Şimşek gelmiş.
Thunder and lightning!
Gök gürültüsü ve şimşek!
Results: 447, Time: 0.0708

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish