TO JUDGE YOU in Turkish translation

• seni yargılamak
• sizi yargılamak
• seni yargılamaya
• sizi yargılamayacak

Examples of using To judge you in English and their translations into Turkish

And I refuse to judge you now.
Ben de seni yargılamayı reddediyorum.

Don't worry. I promise not to judge you for saying something nice.
Nazik bir şey söylediğin için seni yargılamayacağıma söz veriyorum. Endişelenme.

No one is going to judge you. Sure.
Kimse seni yargılamaz. Tabii ki.

I'm not here to judge you.
Ben seni yargılamıyorum.

No one here is going to judge you.
Buradaki hiç kimse seni yargılamayacak.

Who are they to judge you?
Onlar kim ki seni yargılıyor?

No matter what you do, he refuses to judge you.
Ne olursa olsun seni yargılamayı reddediyordu.

I mean, who are they to judge you?
Yani onlar kim oluyor ki seni yargılıyorlar.

It's terrifying, putting yourself out there for people to judge you.
Kendini orada açığa çıkartarak insanların seni yargılaması korkutucu oluyor.

We're not here to judge you.
Biz burada sizi yargılamıyoruz.

I'm not going to judge you.
Senin eskl karın değilim. Seni yargılamam.

Joan sent you to me because I'm not here to judge you.
Joan sizi bana gönderdi çünkü ben burada sizi yargılamam.

No, not to judge you. To help you..
Hayır, yargılamak değil yardım etmek için.

We're not here to judge you.
Buraya sizi değerlendirmeye gelmedik.

I have not come here to judge you.
Buraya seni yargilamaya gelmedim.

We're not here to judge you, Miss Han.
Yargılamak için değiliz burada, Bayan Han.

No. I'm not here to judge you, Nick.
Hayır, yargılamak için burada değilim Nick.

We're not here to judge you, Mr. Barker.
Sizi yargılamak için burada değiliz, Bay Barker.

We're not here to judge you.
Seni yargılamak için burada değiliz.

Mr. Silver, we are not here to judge you.
Bay Silver, sizi yargılamak için buraya gelmedik.