WILL JUDGE in Turkish translation

[wil dʒʌdʒ]
[wil dʒʌdʒ]
hüküm
judgment
judge
sentence
judgement
rule
verdict
decision
reign
wisdom
convicted
yargılayacak
to judge
hükmedecektir
to rule
to dominate
ruling
domination
yargılar
judicial
judiciary
judgment
justice
judge
judgement
court
jurisdiction
trial
juridical
hükmünü
judgment
judge
sentence
judgement
rule
verdict
decision
reign
wisdom
convicted
hükmeder
to rule
to dominate
ruling
domination
hükmü
judgment
judge
sentence
judgement
rule
verdict
decision
reign
wisdom
convicted
yargıçlık yapacağım

Examples of using Will judge in English and their translations into Turkish

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
All sovereignty that Day is for Allah; He will judge between them.
O gün mülk Allahındır.( O) onların aralarında hükmeder.
All sovereignty that Day is for Allah; He will judge between them.
İşte o gün hükümranlık Allahındır. O aralarında hükmeder.
History will judge me a traitor for what i'm about to do.
Tarih beni yapmak üzere olduğum şey için hain olarak yargılayacak.
Sovereignty on that Day belongs to God; He will judge between them.
O gün mülk Allahındır.( O) onların aralarında hükmeder.
And God Almighty will judge you. You break all His laws.
Onun tüm kurallarını yıktınız ve herşeye kadir Tanrı sizi yargılayacak.
Sovereignty on that Day belongs to God; He will judge between them.
İşte o gün hükümranlık Allahındır. O aralarında hükmeder.
Allah will judge between you on the day of resurrection respecting that in which you differ.
Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında kıyamet günü Allah aranızda hükmünü verecektir.
The order will be God's on that Day; He will judge between them.
İşte o gün hükümranlık Allahındır. O aralarında hükmeder.
I will judge for myself, Santiago.
Kendim yargılarım, Santiago.
God will judge between you on the Day of Judgement in what you are at variance.
Allah kıyamet günü, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedecek haklıyı.
Madonna trusts the public will judge for itself that.
Madonna kendisi için halk yargısına güvenir.
The law will judge you!
Seni kanun yargılayacak!
God will judge between you[all] on Resurrection Day.
Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir.
God will judge between you[all] on Resurrection Day.
Artık kıyamet günü aranızda Allah hükmedecektir.
You will judge between your servants regarding what they had differed about.”.
Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında.
God will judge you, you Judas!
Tanrı sizi yargılayacaktır, hainler!
How do you think your god will judge you?
Tanrının sizi yargılayacağını nasıl düşünürsünüz?
No one will judge you, no one in the real world will even know.
Kimse seni yargılamaz, gerçek dünyadan kimse bilmez.
You will judge between your slaves about that wherein they used to differ.
Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında.
He will judge between you, and God sees all that you do.
Allah onlarla sizi ayırır. Allah işlediklerinizi görendir.
Results: 328, Time: 0.0729

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish