TO KILL ONE in Turkish translation

[tə kil wʌn]
[tə kil wʌn]
birini öldürebilirsin
birimizi öldürmekle
öldüren silah şimdi ortaya çıkıyor başka birini

Examples of using To kill one in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
If you want to kill one of us, you will have to kill us all.
Eğer birimizi öldürmek istiyorsan… hepimizi öldürmen gerek.
Nikita refused to kill one of them.
Nikita onlardan birisini öldürmeyi kabul etmedi.
She wants to kill one of our artists!
Sanatçılarımızdan birisini öldürmek istiyor!
They're alive. Nikita refused to kill one of them.
Nikita onlardan birisini öldürmeyi kabul etmedi. Hayattalar.
Nikita refused to kill one of them. No, they're alive.
Hayır. Nikita onlardan birisini öldürmeyi kabul etmedi. Hayattalar.
No, they're alive. Nikita refused to kill one of them.
Hayır. Nikita onlardan birisini öldürmeyi kabul etmedi. Hayattalar.
Nikita refused to kill one of them. They're alive.
Nikita onlardan birisini öldürmeyi kabul etmedi. Hayattalar.
If you get the chance to kill one.
Birini öldürme şansın olursa hemen öldür..
If you get the chance to kill one, do it.
Birini öldürme şansın olursa hemen öldür… çünkü o sana daha kötüsünü yapar.
Well… at least we were able to kill one of them.
En azından onlardan birini öldürdük. Neyse.
Kill one of them and they're going to kill one of ours.
Onlardan birini öldür ve onlar da bizden birini öldürsün.
Kill one of them and they're going to kill one of ours.
Sen onlardan birini öldürürsün, onlar da bizden birini öldürür.
Apophis ordered me to kill one of the villagers so the rest would obey.
Diğerleri itaat etsin diye, Apophis köylülerden birini öldürmemi emretti.
Kai might be here to kill one of their own.
Kai onlardan birini öldürmek için buraya gelmiş olabilir.
Machine sent from the future to kill one of us.
Birimizi öldürmesi için gelecekten gönderilmiş bir makine.
Yeah, I think Spencer's on his way there to kill one of the sisters.
Evet, Spencerın kardeşlerden birini öldürmek için oraya gittiğini düşünüyorum.
You want me to kill one of my own?
Ailemden birini öldürmemi mi istiyorsun?
I only need to kill one.
Sadece bir tanesini öldüreceğim.
You needed to kill one of us So there would be an opening in the group.
Aramızdan birini öldürmeliydin böylece grupta sana yer açılacaktı.
You remember that the next time you try and twist the truth to kill one of us.
Bunu, gelecek sefere içimizden Birini öldürmek için gerçeği saptırdığında hatırla.
Results: 118, Time: 0.0576

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish