YOU KNEW EVERYTHING in Turkish translation

[juː njuː 'evriθiŋ]
[juː njuː 'evriθiŋ]
her şeyi biliyordun
herşeyi biliyordun
her şeyden haberin
her şeyi bildiğinizi
her şeyi bildiğin
her şeyi öğrendiğini mi

Examples of using You knew everything in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I thought you knew everything.
Her şeyi bildiğinizi sanıyordum.
I didn't think you knew everything about our little task force.
Görev birimimiz hakkında her şeyi bildiğini sanmıyordum.
Dima! You knew everything. Max?
Her şeyi biliyordun. Dima! Max?
I'm sorry. You knew everything and you did nothing!
Herşeyi biliyordun ama hiçbir şey yapmadın.- Üzgünüm!
I thought you knew everything about me.
Hakkımda her şeyi biliyorsun sanmıştım.
You knew everything.
Her şeyi bildiğin hâlde.
About our little task force. I didn't think you knew everything.
Görev birimimiz hakkında her şeyi bildiğini sanmıyordum.
You knew everything. Dima! Max?
Max? Her şeyi biliyordun. Dima!
So you knew everything.
Demek her şeyi biliyorsun.
Why didn't you leave me even though you knew everything?
Her şeyi bildiğin hâlde beni neden terk etmedin?
How? I thought you knew everything.
Nasıl? Her şeyi bildiğini sanıyordum.
Dima! You knew everything. Max?
Max? Her şeyi biliyordun. Dima!
You knew everything from the beginning.
En baştan beri herşeyi biliyordun.
You knew everything about the poison, Edrisa.
Zehir hakkında her şeyi biliyorsun Edrisa.
How? I thought you knew everything.
Her şeyi bildiğini sanıyordum. Nasıl?
You knew everything and you did nothing.
Her şeyi biliyordun ve hiçbir şey yapmadın.
Sister, you knew everything.
Abla, herşeyi biliyordun.
But you knew about him. You knew about this town. You knew everything.
Ama sen onu tanıyorsun. Şehri tanıyorsun. Her şeyi biliyorsun.
But you're wrong about certain things. I thought you knew everything about me, Nine.
Dokuz. Benimle ilgili her şeyi bildiğini sanıyordum ama galiba yanılmışım.
You knew everything from the moment you boarded this ship.
Gemiye binerken her şeyi biliyordun.
Results: 109, Time: 0.0418

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish