Examples of using Hani in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hani ikinci çocuk planlamıyordun?- Evet.
Birden yüze kadar on kere sayarsam… bana annemi getirecektin hani?
Hani yarın küçük kızla parkta buluşacaktık?
Ona öğretmeye vaktin yoktu hani?
Neler oluyor? Dışarıdaki her şey ölüydü hani?
Göz doktoru değildin hani? Tamam.
Hani uçakta tanıştığım
Ya da hani şu senin endişelendiğin iki kadınla.
Bilirsin hani, kalbin içinde iki elle tutulan bir taç.
Hani şu ülkelere mal taşıyan gemiler?
Resimleri getirdiniz? Hani çocukların plajdaki resimleri.
Resimleri getirdiniz? Hani çocukların plajdaki resimleri?
Hani tüm gün evde durup oyun oynayanlar var ya.
Hani birkaç hafta önce bir yatırım şirketine kadar izlediğimiz hesaplar?
Hani psikolojik olduğunu söylediklerin?
Hani şu gazetelerde okuduğum partiler?
Hani birkaç hafta önce bir yatırım şirketine kadar izlediğimiz hesaplar?
Şey… Küçük otobüsler, hani şu vosvoslara benzeyenler bilirsin.
İşte tüm hikayeler hani şu bildikleriniz.
Paul Wilkermanın parasını bırakacağı kurumlar hani?