Examples of using Altındaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Farenin altındaki ekran bölümünü büyütName.
Risk altındaki adamların sadece şehirde araba kullanıyorlar.
Jammerın altındaki broker, Bobby Martin,
Minatour dünyanın altındaki büyük karanlıktan geliyor.
Yanlışlıkla Johnun altındaki numarayı aradım.
Kolunun altındaki ne? Cidden mi?
İstihdamım altındaki bir müstahdem zindanda bir yılını geçirdi.
Ve hepiniz ayaklarımın altındaki böcekler ya da mikroplar gibi görünürsünüz.
Veya altındaki yüz kırmızıydı.
Gömleğinin altındaki muhteşem manzarayı hatırlıyorum.
Onların altındaki için.
Zagreb ve Ljubljana, koruma altındaki tartışmalı balıkçılık sahası konusunda söz düellosuna devam ediyorlar.
Onun altındaki köpekçik mi?
kalın olursa ağırlığı altındaki azap da o kadar çok oluyor.
Ekranınızın altındaki numarayı arayın.. ve Johnı isteyin!
Tooni ve Paul, yerin altındaki bu mağara sisteminin gitgide daha derinlerine dalıyor.
İki yaş altındaki çocukların yabancılar tarafından evlat edinilmesi de yasaklanıyor.
Bıçağımın altındaki kim?
Başarılarının altındaki sır nedir?
Göbek deliğinin altındaki küçük kırmızı noktaları görüyor musunuz?