Examples of using Bariz şekilde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kimseyi beklemiyordum bariz şekilde.
Bariz şekilde değil, sevgiyle.
Bavul bariz şekilde şüpheli duruyordu.
Ürünün kontrolü bariz şekilde Nortondaydı.
Gidelim hadi. Bu bariz şekilde.
Yani, bariz şekilde sen suçlusun.
Fakat o bariz şekilde… Delirmiş.
Bariz şekilde artık etmediğime pişmanım!
Ama zavallı kurbanları bariz şekilde gördüm.
Bunu yapan kişi bariz şekilde hastadır.
Bariz şekilde farklılar ama artık önemi yok.
Adamın bariz şekilde narsistik kişilik bozukluğu var.
Aranızda bariz şekilde özel bir şey var.
Endişem neden diğer bölümlerin bariz şekilde geride kaldığı.
Bir tanesi sağlıklı, diğeri ise bariz şekilde hastalıklı.
Günah çıkarma hücresine geldi ve bariz şekilde şok durumundaydı.
Braddock ve Callaghan, bariz şekilde hala bir ilişki içinde.
Madem bariz şekilde bunu yapıyorsunuz, neden hepsinin doğru olduğunu.
İnsan olmayı bu kadar bariz şekilde şahane yapan da bu.
Bebek bariz şekilde Meksikalı!