BILDIKLERIMIZIN in English translation

we know
bilir
biliyoruz
tanıdığımız
bildiklerimiz
öğrendik
bildiğimize göre
anladık
bizim bildiğimiz
bilene

Examples of using Bildiklerimizin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Satürn, halkaları ve uyduları hakkında bildiklerimizin çoğu Cassini uydusundan elde edilmiştir.
Most of what we know about Saturn, of its rings and moons, comes from Cassini.
uyduları hakkında… bildiklerimizin çoğu Cassini uydusundan elde edilmiştir.
moons, comes from Cassini. Most of what we know about Saturn.
Hollynin dediğine göre, bildiklerimizin ötesinde kocaman bir cennet varmış. Orada ne buğday tarlası ne de hatıralar varmış.
Holly said there was a wide, wide heaven beyond everything we knew… where there was no corn field, no memory.
Bildiklerimizin çoğu da, yüzeye çıkma alışkanlıkları sonucunda öğrendiklerimiz. Ancak yüzeydeki davranışlarını gözleyerek ne yaptıklarını tahmin etmeye çalışıyoruz.
And most of what we do know is based on their habit of coming to the surface-- we try and guess what they're doing from their behavior on the surface.
Satürne ve uydularına dair bildiklerimizin büyük kısmı, 2004 yılında Cassini uzay aracından geldi.
Much of what is known about Saturn and its moons has come from the Cassini satellite, that was inserted into the planet's orbit in 2004.
Kiros ve Karun hakkındaki bildiklerimizin bir kısmını büyük Yunan tarihçi Heredotun yazılarından biliyoruz.
Some of what we know about Cyrus and Croesus, we think we know because of the writings of the great Greek historian Herodotus.
Gezegenlerin nasıl işledikleri hakkında bildiklerimizin çoğu… bizim yıldızımızın yörüngesindeki sekiz gezegenden geliyor.
Comes from the eight that orbit our own star. Most of what we know about how planets work.
Geçtiğimiz 4 yıl boyunca bildiklerimizin hiçbiri… zannettiğimiz gibi olmadı. Evet.
None of what we have known for the past four years Yes. was supposed to happen.
Az önce sana babamız hakkında tüm bildiklerimizin yalan olduğunu söyledim ve tepki bile vermedin.
Just told you everything we knew about Dad was a lie, and you barely blinked.
O yüz yaşında ve şimdiye kadar bizim bildiklerimizin üzerinde bilgi ve yeteneğe sahip biri.
That's hundreds of years old. She has the knowledge and the ability far beyond anything we have ever known.
Bildiklerimizin ötesine ne kadar fazla seyahat edersek o kadar fazla başka bir dünyanın içine doğru çekiliyormuşuz gibi geliyordu;… bu öyle bir dünyaydı ki tüm kapılar ardına kadar açıktı ve de her şey mümkündü.
The further we traveled from what we knew the more it seemed like we were being pulled into another world a world where all the doors were open and anything was possible.
Bir kere cevabını bildikten sonra her bulmaca kolaydır.
Any enigma is easy once you know the answer.
Bana bildiklerinden bahsedersen sana 10 papel veririm.
Tell me what you know and I will give you 10 bucks.
Bildiklerinden değil sahip olduğu şeyden dolayı.
It's not what he knows, it's what he has.
Ama o bildiklerini inkar edecek.
But he has just denied knowing him.
Onun hakkinda bildiklerin onun hakkinda hissettiklerin tüm farki yaratabilir.
What you know about her, what you feel about her could make all the difference.
Tekrar bildik savaş alanına, tekrar o öyle nostaljik savaşa.
Back to that familiar battlefield, back to that oh so nostalgic war.
Bildiklerin hakkında, bir insanın şüphelenecği şeyler.
About what you know, about what a person might suspect.
Temel prensipleri bildikten sonra baştan çıkartmak kolaydır.
Seduction's easy once you know the basic principles.
Nereye bakacağını bildikten sonra tüm bilgileri bulabilirsin.
You can find anything if you know where to look.
Results: 67, Time: 0.0296

Top dictionary queries

Turkish - English