Examples of using Bir öfke in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kontrol edemediğim bir öfke beni ele geçirmişti.
Bu tarz bir öfke genelde tek bir kişiye yönelik olur.
Sen bir öfke terapistisin ve buradasın.
Bu tarz bir öfke kadınlara karşı çok derin bir öfkenin belirtisi.
Alttan alta bir öfke duyuyordu.
Tanrınınki kadar büyük bir öfke hiç görmemişsindir.
Onun sesinde bir öfke önerisi vardı.
Ve bir anlık öfke ile boğazını kestiniz.
Karın, gerçi bir öfke topu olmasına rağmen.
Havada yoğun bir öfke var.
Sonra anladım ki bir öfke tohumu ile başlıyor.
Bu kesinlikle bir öfke nöbeti değil.
Onun sesinde bir öfke izi vardı.
Onu bir öfke nöbetinde öldürdüm. Planlanmış değildi.
Şef Ramsayde bir öfke vardır.
Aslında gayet sağlıklı bir öfke göstergesi olduğunu düşündüm.
Tartışmak istediğim bir öfke sorunum var Charlie.
Bunun nasıl bir öfke suçu olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Bu bir öfke suçu değildi.
Bu bir öfke kontrolü tekniği dimi?