Examples of using Bir annesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Endişeden hasta bir annesi var.
She has a mother who's worried sick.Herkesin bir annesi vardır.
Bir annesi olmalı.
She has to have a mom.Bence Marissa senin gibi bir annesi olduğu için çok şanslı.
I think Marissa's very lucky to have you for a mom.Bir de annesi. Bambi McBimbo.
Hala bir annesi var, öyle değil mi?
Hâlâ bir annesi var, değil mi?
She still has her mom, right?Bir de annesi çantasına tel peynir koyuyor,
Her mom also packed extra string cheese,Bir de annesi için yas mı tutayım?
Hendrixin bir annesi var ve ayrıca biz de varız.
Evet. Bir annesi vardı.
Yeah, he had a mom.Bir annesi vardı. -Evet.
Yeah, he had a mom.Sekreter, bir hastanın annesi olduğunu söyledi.
Resepsiyonist bir hastanın annesi olduğunu söyledi.
Ama çoğu dansçı seninki gibi bir annesi olduğu için gurur duyardı.
Though, most dancers would be proud to have a mom like yours.Bereket versin ki, Alice Hartmannın mantıklı bir annesi var.
Luckily, Alice Hartmann has a mom, who is willing to see reason.Çocuk muhteşem. Yakışıklı ve sevdiği bir annesi var.
The kid's great. He's good looking, he's got a mamma he loves.Artık onu sevecek bir annesi yok.
Babamı seviyorum ama kızımın babam gibi bir annesi olmasını istemiyorum.
Çünkü senin gibi bir annesi var.
Because it has you for a mother.
