BIR BAKAN in English translation

minister
bakan
papaz
başkan
vaiz
ministers
bakan
papaz
başkan
vaiz

Examples of using Bir bakan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Fakat iki gün önce bir bakan arkadaşım saldırıya uğradı dövüldü.- Halka mı?- Tahrikler can sıkıcıydı.
The fires were a nuisance,- The Circle? but two days ago a fellow minister was attacked and beaten.
Sonra seçimleri kazanıp biraz arka sıralarda hizmet ettikten sonra bir bakan olur ve bu yasayı yürürlükten kaldırırsın. O zaman yapacağın gayet basit, ilk önce aday seçilirsin.
Quite simple, get yourself adopted as a candidate, win a general election, serve on the back benches, become a Minister and repeal the act.
Yerel bir bakan, liderleri olduğu düşünülen Damien Echolsın şeytanla anlaşma yaptığını
One local minister said Damien Echols, the alleged ringleader, had made,
Ancak iddianamenin yayınlanmasından hemen sonra, Erdoğanın kabinesinden bir bakan yasağın bir yıl erteleneceğini açıkladı.
Just after the indictment was filed, however, a minister in Erdogan's cabinet said the ban would be delayed for a year.
Bir emekli kuvvet komutanı, iki vali… büyük yatırımcılardan birkaçı ve bir bakan.
Some of them big investment-house boys, and a cabinet minister. I got a retired admiral from the Joint Chiefs, two governors.
iki vali… büyük yatırımcılardan birkaçı ve bir bakan.
some of them big investment-house boys, and a cabinet minister.
Sierra Leoneye gittiğimde gecenin köründe köye gelen bir bakan olduğunu duydum.
I went to Sierra Leone, and there was this minister driving down in the dead of night-- comes across this village.
İzlediğim karakter efendim, bir bakan çıktı ve umalım patronunu onu takip ederek üzmemişimdir.
And let's hope I didn't upset his boss by trailing him. The character I followed, sir, turned out to be a minister.
İzlediğim karakter efendim, bir bakan çıktı ve umalım patronunu onu takip ederek üzmemişimdir.
The character I followed, sir, turned out to be a minister and let's hope I didn't upset his boss by trailing him.
Eski bir bakan olan rahip William Brewster, şöyle bir dua etti.
Said a prayer that went something like this… Elder William Brewster, who was a minister.
Evet. Yıllar önce Andhradan bir bakan… seçimlere karşı çıkmak için babamdan borç aldı.
Years ago a minister from Andhra… borrowed money from father to contest the elections. Yes.
Getirtmek isteyebilir. Buraya bir bakan ya da papaz.
Like riding a bike, isn't it? Might want to get a minister or a priest up here.
Onun tanıdıkları sayesinde sana kolayca bir bakan veya dişhekimi yanında iş bulur.
With his acquaintances, he will easily find you a job with the Minister or a good dentist.
şeffaflığı garanti altına almak için bu bir bakan olamaz.
to guarantee transparency, it can't be a minister.
O zaman yapacağın gayet basit, ilk önce aday seçilirsin,… sonra seçimleri kazanıp biraz arka sıralarda hizmet ettikten sonra… bir bakan olur ve bu yasayı yürürlükten kaldırırsın.
Quite simple, get yourselfadopted as a candidate, win a general election, serve on the back benches, become a Ministerand repeal the act.
Bakın abi. Bu Bay Vishwas Rao dünya için bir bakan… ama benim için bir abi gibidir.
Now look Mr. Vishwasrao must be a Minister for everyone in the world.
Qi Düklüğü. Majesteleri, Kong Qiuyu çok sorumluluğu olan bir Bakan yapmak… şüphesiz Lu Krallığını güçlendirecektir.
Your Highness. will surely strengthen the Kingdom of Lu. Making Kong Qiu a minister with many responsibilities.
ONeill 2002 yılında Papua Yeni Gine Ulusal Parlamentosuna seçildi ve aynı yıl bir bakan oldu.
Politics==O'Neill was elected to the National Parliament of Papua New Guinea in 2002 and became a minister in the same year.
Bu testin de bakanlıkça onaylanması lâzım ve tabii ki… şeffaflığı garanti altına almak için denek olacak kişi bir bakan olamaz.
And, of course, to guarantee transparency, it can't be a minister. That testing must be verified by the department.
Bu testin de bakanlıkça onaylanması lazım ve tabii ki… şeffaflığı garanti altına almak için bu bir bakan olamaz.
And, of course, to guarantee transparency, it can't be a minister. That testing must be verified by the department.
Results: 171, Time: 0.0276

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English