Examples of using Bir farkı yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu sürünün daha önce gelenlerden bir farkı yok.
Kalton zaman parçacıklarından pek bir farkı yok.
Baban da şu an o durumda. Benden bir farkı yok.
Yeter. Samin bizden bir farkı yok.
Bunun senin tekrar SD- 6ya gönderilmenden bir farkı yok.
Evdeki doldurulmuş geyikten Pek de bir farkı yok.
Aynen. Onun muzunun senin çamaşırhanenden bir farkı yok.
Onun beyninin sizinkilerden, benimkimden bir farkı yok.
Derimizden bir farkı yok yani.
Aynen. Onun muzunun senin çamaşırhanenden bir farkı yok.
Jessica Davisin beyninin sizinkilerden ya da benimkimden bir farkı yok.
Hizmetimiz için zorladığımız diğerlerinden bir farkı yok.
Dünyada yaptığın EVA tank eğitiminden bir farkı yok.
Burasının dövüş okulumdan bir farkı yok.
Bunların bizim için Türk şirketlerinden bir farkı yok.
Dünyada yaptığın EVA tank eğitiminden bir farkı yok.
İsteklerinin, benim isteklerimden bir farkı yok.
Bana göre, normal bir cam pencereden bir farkı yok.
An2} söylediğin şeyden bir farkı yok.
Haydi KG. Bunun da ondan bir farkı yok.