Examples of using Bir gardiyana in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada anlatıcının, bir gardiyana, hakime, gazeteciye, doktora ya da psikiyatriste yaptıklarını itiraf etmekte olduğu öne sürülmüştür.
bağlantılarını kullandı Anladım, bir gardiyana aşık oldun.
başka bir gardiyana da parmakla tecavüz edip ona güldük.
kadınların onları koruyacak bir gardiyana ihtiyaç duyduğu, bütün hayatları boyunca yazılı ya
Zaten bir gardiyanı, derisini yüzüp sana giydirerek kaçırmakla tehdit etti.
Londrada bir gardiyan varsa, neyi arayacağımı biliyorum.
Eğlence düzenleyeceğim. Bir gardiyanın eğlenceyi bölmesini istemem.
Bir gardiyanı vardır mutlaka, belki de bir sürü.
Ya da bir gardiyanı bayıltıp, üniformasını alırız. Filmlerdeki gibi.
Yabancı ülkede olan bir gardiyan için depolama protokolü.
Fakat bir gardiyanın sadece bir üniforması vardır.
Bir gardiyan arabaya gelip, Gecikeceğini söyledi.
Oberman isimli bir gardiyanla konuşmadık.
Ben bir gardiyan değilim.
Evet. Bir gardiyanı öldürmeye çalıştılar.
Herkesin bir gardiyanı var, ama kim oIduğu biIinmez.
Bir gardiyanı, evdeki 4 yaşındaki kızıyla kaçırdılar… ve de hamile eşiyle.
Bir gardiyan. Onun gördüğünü Lo Pan bilir.
Khadimayah Hapishanesindeki bir gardiyanı rüşvetle kandırdığın için Iraktan sınır dışı edilmiştin.