BIR GEZEGENI in English translation

planet
gezegen
dünya
world
dünya
planets
gezegen
dünya

Examples of using Bir gezegeni in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yılda bir Omec gezegeni aslında buradadır diğer Votan gezegenlerine yaklaşır.
Every 76 years, the Omec home planet, which is here, would come close to the other Votan planets..
Bugün doğan çocuklar, insanlığın ilk büyük testinde bir gezegeni yok etmeden, üstünde yaşabilecek kadar akıllı olduğumuzu görecekler.
Kids born today will see us navigate past the first greatest test of humanity, which is can we actually be smart enough to Live on a planet without destroying it.
Astronomlar, yabancı Güneş sistemlerini araştırmaya devam ederken Dünya benzeri bir gezegeni bulmaya yaklaşıyorlar.
As astronomers continue to scrutinize alien solar systems… they are edging ever closer to finding Earthlike planets.
Burada Dünyada, basit tabiat kanunlarının nasıl çalıştığına bir gezegeni nasıl inşa edebildiğine dair, güzel bir göstergemiz var.
So here on Earth, we have one beautiful manifestation of how those simple laws of nature can play out, how they can build a planet.
Dünyadan daha küçük bir gezegeni alıp Güneşten biraz daha uzağa taşıdığınızda ne olur?
What happens when you take a planet that's smaller than Earth and move it further away from the sun?
Fakat Dünya gibi bir gezegeni alıp Güneşe biraz yaklaştırdığınızda ne olur?
But what would happen if you took a planet just like the Earth and moved it a little closer to the sun?
Bir gezegeni yörüngeye sokuyoruz ve sen de hayatlarımızı kurtarmak için… gerekli bir görev uğruna bir çıkarma birliği oluşturuyorsun… ama bu, ekibin ölümüne neden olacak.
For a mission that's essential to save lives, but guaranteed to be fatal to the team. We're orbiting a planet and you have to assemble a landing party.
Bir gezegeni yörüngeye sokuyoruz ve sen de hayatlarımızı kurtarmak için…
We're orbiting a planet and you have to assemble a landing party
Bir gezegeni yörüngeye sokuyoruz ve sen de hayatlarımızı kurtarmak için… gerekli bir görev uğruna bir çıkarma birliği oluşturuyorsun…
We're orbiting a planet and you have to assemble a landing party for a mission that's essential to save lives,
Veya… gücünü bir gezegeni ve orada yaşayanları kurtarmak için kullan.
Or… you can use your power to save a planet and the lives of everyone on it who need your help.
Jüpiter büyüklüğünde bir gezegeni içlerinden rahatlıkla geçirebilirsiniz.
wide that you could slide a planet as big as Jupiter right through them.
Politikacılar ve vatandaşlar bombanın ahlaklı olup olmadığı konusunda benzer kaygılar taşıyor Bir gezegeni yok edebilecek kadar güçlü olduğu hakkında söylentiler dolaşıyor.
Politicians and citizens alike worry about the morality of a bomb rumored to be so powerful it can crack a planet.
Fakat bilimsel olarakta çok önemliler çünkü başka bir gezegeni yörüngeden tanıyamazsınız.
But they have also been very important scientifically, because you can't really get to know another planet from orbit.
Yani, eğer kuyruklu yıldızlar bütün bir gezegeni yeniden şekillendirme gücüne sahipse kendi gezegenimizin tarihinde nasıl bir rol oynadılar?
So, if comets have the power to reshape entire worlds, what part did they play in the history of our own planet?
Aynı bizim, bir gezegeni ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde… adepte ettiğimiz gibi,
In the same way we adapt the environment of a planet to suit our needs,
Bu taş için bir gezegeni diz çöktürmüşken onu senden almak çok daha kolay olacaktır.
Now having brought a planet to its knees for that stone, I suspect taking it from you will be a far easier task.
Gökyüzünde başka bir gezegeni gösterip'' eskiden burada yaşardım'' demeyi istiyorum.
I want to point to the sky, at another planet, and say,"I used to live there.
Ancak çok daha eskileri, Dünya gibi bir gezegeni oluşturacak hammaddeyi içerir.
Materials to build a planet like earth. To the untrained eye,
Ancak çok daha eskileri, Dünya gibi bir gezegeni oluşturacak hammaddeyi içerir. Normal bir göz için bu bir kaya parçasından.
To the untrained eye, these might just look like a normal rock, but the really old ones contain all the raw materials to build a planet like earth.
Ama açıkçası, seni büyümüş hâlde… bir gezegeni ateşe verirken görmek oldukça etkileyici olacaktır.
To be honest, seeing you grow really big, and set fire to a planet would be quite the spectacle.
Results: 271, Time: 0.0217

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English