BIR IFADE in English translation

a statement
ifade
bir bildiri
bir demeç
bir beyanat
beyan
bir açıklama
bir beyanname
expression
ifade
dışavurum
deyimi
deyimini
sözü
tabiri
lafı
testimony
ifade
tanıklığı
şahitlik
şahidliğini
a deposition
ifade
bir yeminli ifade alımımız
phrase
ifade
söz
sözcük
cümleyi
tabiri
lafı
deyimi
deyimini
kelime
ibareyi
look
göz
bakmak
bakış
görünmek
bakın
dinle
bakin
face
surat
yüz
yüzleşmek
karşısında
an understatement
an emoticon

Examples of using Bir ifade in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
mesaj olarak kaşlarını çatan bir ifade atabilirsin!
you could just text me a frowny face!
Afrika için güzel bir ifade.
Beautiful declaration to Africa.
Eski Yugoslavya cumhurbaşkanı ile suçlar arasında bağlantı kuran önemli bir ifade çöpe atıldı.
Important testimony linking the former Yugoslav president to the crimes has been thrown out.
Jackson, yüzünde tuhaf ve anlaşılmaz bir ifade var.
Inscrutable look on your face. Jackson, there's a funny.
İğrenç bir yeni ifade öğrenmişsin.
You learned a gross new phrase.
Öyleyse şimdi bir ifade yazma ortasındayım. Bir, kıçım.
One, my ass. So now I'm in the middle of writing a deposition.
Vurguladı bir ifade olacaktır.
Stressed would be an understatement.
Bunu biliyorum. Duygusal bir ifade verildiğinde.
I know that. When there's emotional testimony.
Onun yüzünde kendini beğenmiş bir ifade vardı.
He had that smug look on his face.
Savcı hanımın okuduğu suçlamalarda… yanlış bir ifade var mı?
If the prosecutor accusation contains any erroneous declaration.
Yukarıda bir ifade alıyordum, ve sizin adınızın geçtiğini duydum.
I was upstairs getting a deposition, and I heard your name mentioned.
Bir ifade var,'' Tanrının Tazısı.
One phrase,"The Hound of God.
Senden çok iyi bir ifade bekliyoruz.
We expect a very fine testimony from you.
Raianın suratında ukala bir ifade var.
That Raian's got a cocky ass look on his face.
Hazırlamam gereken bir ifade var.
I have got a deposition to prep for.
Birkaç kere kullandıkları bir ifade vardı.
There was one phrase they used several times.
Bunu destekleyen… bir ifade lazım.
We need corroborating testimony.
Gitmem gereken bir ifade alımı var.
I have a deposition to go to.
Bu çok iyi bir ifade.
This is a very good phrase.
Kocasını korumak için verilen yanlış bir ifade.
False testimony in order to defend a husband.
Results: 615, Time: 0.0343

Bir ifade in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English