Examples of using Bir karara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hakim: Jüri bir karara varır mı?
Henüz tam bir karara varmamıştım.
Bu konuda bir karara vardım. Endişelenme.
Don't worry. I have made a decision about that.Bir karara varmamız gerekiyor.
We have to make a decision.Bir karara vardınız sanıyorum.
I understand we have a verdict.Demek alıyorsunuz? Bir karara vardınız mı?
So you're going to take it? You have decided?Düşündüm taşındım ve bir karara vardım. Dinle Bar.
Look Bar, I have been thinking and I have made a decision.Gerçekten bir karara varmamızın zamanı geldi.
The time has come when we really have to make a decision.Bunu tartışmayacağız çünkü bir karara vardım.
We're not discussing that because I have made a decision.Bütün bunları konuştuk ve bir karara vardık.
Now we have talked about it and we have decided that.Ama geçmiş performansınıza göre bir karara varamıyorum.
But I can't make a decision based on past performance.Bu da bana, seçeneklerini bir kantarda tarttığını ve bir karara vardığını söylüyor.
This one tells me you have weighed your choices and made a decision.Herhangi bir saldırı olmadan, birlikte bir karara varabilirsiniz.
You can make a decision together, without intrusions.Bir karara varıldı.
A verdict was reached.Hal, toptan satış konumuyla ilgili bir karara vardık.
Hal, we have made a decision regarding that wholesaler position.İkimiz için de bir karara vardım.
I had to make a decision for both of us.Sayın Sözcü, bir karara vardınız mı?
Mr. Foreman, do you have a verdict?Bu konu hakkında çok düşündüm ve bir karara vardım.
I have given this Bütün değişkenleri bilmeden bir karara varamam.
I can't make a decision until I know all the variables.Genellikle, hakimler hükümet davalarına odalarında bakarlar ve bir karara varırlar.
Generally, the judge just reviews the government's case in chambers and reaches a verdict.
