Examples of using Bir problem vardı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tek bir problem vardı.
Sadece bir problem vardı.
Ama yalnızca bir problem vardı.
But there was only one problem.Tek bir problem vardı.
There was one problem.Sadece tek bir problem vardı.
There was only one problem.Haklısın. Bir problem vardı.
Ama bir problem vardı.
Except there's a problem.Helenle aylarca denedik, ama rahminde bir problem vardı.
I was trying for months Ama burada biraz büyükçe bir problem vardı.
But there was a pretty big problem with this.İşte bu bir Flemenko danscısı, ama bir problem vardı.
Here for example Fakat ordata tek bir problem vardı.
There was only one problem.Tabii ki. Sadece bir problem vardı.
There was only one problem.- Of course.Ama Cantorun hayatının geri kalan kısmı boyunca boğuştuğu ve tanrının ellerine bırakamayacağı bir problem vardı.
But there was one MHz Pentiumların ilk sürümlerinin kayan nokta devresinde, bazı ender durumlarda, bölme işlemlerinde daha az doğrulukla sonuçlanan bir problem vardı.
The early versions of 60-100 MHz P5 Pentiums had a problem in the floating-point unit that resulted in incorrect(but predictable) results from some division operations.Bunun suçluluk ya da utançtan kaynaklanan bir intiharmış gibi… görünmesini gerektiren bir problem vardı. Hayır.
Ofisimdeki tuvaleti biliyorsunuz giderle alakalı bir problem vardı tüm ofise kötü koku yaymaya başladı
There's this bathroom in my office… and I had a problem with the drain… and it started stinking up the whole place, O herifte bir problem var.
Beynimde bir problem var.
There's something wrong with my brain.Bir problem var, Abasi.
Belki de bir problem vardır.
Maybe there's a problem.
