Examples of using Bir saygısızlık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve onları toprağa yerleştirirken bir saygısızlık işareti olarak kellelerini kıçlarına doğru çevirmiştiler.
Prens Zukonun generale meydan okumasının katıksız bir saygısızlık fiiliydi, ve bunu halletmenin sadece bir tek yolu vardı.
Bunun verimliliği sağlamak için olduğunu anlaman gerek. Sana veya ailene bir saygısızlık yok burada.
Paul onun için yaptığın her şey için sana minnettar… ve herhangi bir saygısızlık yapmak istemiyor…
Paul onun için yaptığın her şey için sana minnettar… ve herhangi bir saygısızlık yapmak istemiyor… ama kendisinin olsun istiyor.
Paul onun için yaptığın her şey için sana minnettar… ve herhangi bir saygısızlık yapmak istemiyor… ama kendisinin olsun istiyor.
Paul onun için yaptığın her şey için sana minnettar… ve herhangi bir saygısızlık yapmak istemiyor… ama kendisinin olsun istiyor, tamamen.
Bayan Levinsonla şirketin çalışanlarına karşı bir saygısızlık örneği gösterdiğine katılmaz mısınız?
Bunun çirkin bir saygısızlık olduğunu düşüneceksin ama… Aslına bakarsan tüp bebeğin işe yaramadığına memnun bile oldum.
Bayan Levinsonla şirketin çalışanlarına karşı bir saygısızlık örneği gösterdiğine katılmaz mısınız?
Bu yüzden, Kurana yapılan bir saygısızlık, sadece Hz. Muhammede değil, Allaha da yapılmış olduğundan, Müslümanları derinden sarsmaktadır.
Özür dilemek. Bakın, eğer ailenize ya da size karşı bir saygısızlık yaptıysam özür dilerim.
Daha kötü bir saygısızlığı hayal edebilir misiniz?
Ona derin bir saygı beslediğimi.
Aşkın dikkatli bir saygıya ihtiyacı var demiştin.
Javierin yaptığına bambaşka bir saygıyla bakıyorum şimdi.
Sana çok büyük bir saygım var, genç adam.
Gereken söyle çok büyük bir saygım var kolluk için.
Her zaman alçak bir saygım vardı kendime karşı.
Bunu bir saygı olarak gör.