BIR SIGARAN in English translation

• a cigarette

Examples of using Bir sigaran in Turkish and their translations into English

Bir sigaranız var mı?
Do you have a cigarette?

Onlarla bir sigarayı paylaşmış olmak, bunu yaşamaya değebilir.
It's worth having shared a cigarette with them, or… like now.

Bir daha sigarayı gördüğünde bile… seni tiksindiren şeyleri düşüneceksin.- Yenisini alırım.
I can get another one. The next time you even see a cigarette.

Onlarla bir sigarayı paylaşmış olmak, bunu yaşamaya değebilir.
It's worth it to have shared a cigarette with them.

Onlarla bir sigarayı paylaşmaya değer.
It's worth having shared a cigarette with them.

Bir sigaranızı almam gerekecek.
I will have to borrow a cigarette.

Bir daha sigarayı gördüğünde bile seni tiksindiren şeyleri düşüneceksin.
The next time you even see a cigarette, you will think of things that disgust you.

Dan ve Linda bir sigarayı paylaştılar.
Dan and Linda shared a cigarette.

Onunla buluştuğum ilk gece kolumda bir sigarayı söndürmekle tehdit etti.
The first night I met her, she threatened to put a cigarette out on my arm.

İlk defa bitirmeden önce bir sigarayı söndürdüm.
It's the first time I put a cigarette out before finishing it.

Bir sigaralık vakit var mı?
We got time for a cigarette.

Adım Johnny ve bir sigaraya ihtiyacım var Jennifer.
My name is Johnny and I need a cigarette, Jennifer.

Bir sigaraya gerçekten ihtiyacım var.
I really need a cigarette.

Bir sigaranızı alabilir miyim?
Can I have a cigarette?

Bir sigaram var mı?
If I got a cigarette?

Tanrım, bir sigaraya ihtiyacım var.
God, I need a cigarette.

Bir sigaram olsaydı, düşünebilirdim.
If I had a cigarette, I could think.

Affedersiniz, bir sigaranız var mı?
Pardon me? Got a cigarette?

Tanrım, bir sigaraya ihtiyacım var. Yaşıyor musun?
Are you alive? God, I need a cigarette.

Tanrım. Bir sigaraya ihtiyacım var.
Jesus, I need a cigarette.