Examples of using Bir uzaylının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama Koredeki son olayların gösterdiği üzere… konvansiyonel silahlar, bir tek adamın… bir uzaylının… koca uluslara diz çöktürecek gücü varken yeterli olmuyor.
Ama Koredeki son olayların gösterdiği üzere… konvansiyonel silahlar, bir tek adamın… bir uzaylının… koca uluslara diz çöktürecek gücü varken yeterli olmuyor.
Ama Koredeki son olayların gösterdiği üzere… konvansiyonel silahlar, bir tek adamın… bir uzaylının… koca uluslara diz çöktürecek gücü varken yeterli olmuyor.
Bir uzaylının neye benzediğini bilmek istiyorsak önce yaşadıkları gezegeni bilmeliyiz.
Herkes üçüncü sınıfla son sene arasında vücudunu bir uzaylının ele geçirdiğini
Herhangi bir uzaylının yeteneklerini çekebilir…
Ekvadordaki medeniyetten ayrık bir yerli Nasıl bilebilir farkı arasındaki, Bir uzaylının melekle ya da hayaletle?
Tuhaf, Jerry bütün hayatı boyunca ilgi istedi… ama nihayetinde insanlığın onu içgüdüsel olarak reddetmesi… bir uzaylının hayatını kurtardı.
Tuhaf, Jerry bütün hayatı boyunca ilgi istedi… ama nihayetinde insanlığın onu içgüdüsel olarak reddetmesi… bir uzaylının hayatını kurtardı.
Onun biyolojik olarak bir uzaylıya dönüştüğünü gösteriyor.
Sanırım bir uzaylıya çaprtın!
Nasa bir uzay gemisinin güneş sistemimize girdiğini ve buraya doğru geldiğini doğruladı.
Dünya nefesini tuttu ve bir uzay gemisi yere inmeye hazırlanıyor.
Şu garip sesli adam bir uzaylıydı, değil mi?
Bir uzaylıydı. O da onunla birlikte.
Çocuk kaçıran bir uzaylıyla işbirliği yapmak.
Dünyayı uzaylılardan bir uzaylıdan daha iyi kim koruyabilir?
Burada tıkılıp, sarhoş bir uzaylıya bebek bakıcılığı yapacağım.