Examples of using Bir yol bulmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bize gönderdiğin gizli belgelerin güvenirliliğini sarsmak için bir yol bulmak zorundaydılar.
Tomu bize yardım ettirmek için bir yol bulmak zorundayız.
Kızı caydırmak için başka bir yol bulmak zorundayım.
Şimdi tek yapman gereken o paraya Simondan önce ulaşmak için bir yol bulmak.
Tek istediğim birlikte çalışmak için bir yol bulmak.
Şey, ben bu engeli aşabilmesi için bir yol bulmak söz veriyorum.
Onu yapmak için başka bir yol bulmak zorundayız.
Aramızda, kiliseyi almak için bir yol bulmak istiyor.
Biz onu beslemek için bir yol bulmak gerekir.
Bay Data, buradan çıkmak için bir yol bulmak zorundayız.
Tek yapmamız gereken şey aşağı inen bir yol bulmak.
Tek yapmamız gereken bir yol bulmak.
Belki. Gale Weathers bir yol bulmak istiyor.
Babamı kurtarmak için bir yol bulmak.
Asıl zor olan, bizi ileri götürecek bir yol bulmak.
Ben de saldırıları durdurmak için başka bir yol bulmak zorunda kaldım.
Diyelim ki bunları kırmak için bir yol bulmak emin olalım.
Tek yapmamız gereken oraya çıkmak için bir yol bulmak.
Tek yapmamız gereken, yayın yapabileceğimiz bir yol bulmak.
Aşkımızın daimi sürmesini sağlayacak bir yol bulmak istedik.