Examples of using Cesaretim yoktu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şoktaydınız ve benim size gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.
Ama okuyacak cesaretim yoktu.
Ama bunu sana söyleyecek cesaretim yoktu.
Bunu açmak için hiç cesaretim yoktu.
Öyle korkmuştum ki eve dönmeye cesaretim yoktu.
Evet.- Sadece cesaretim yoktu.
Evet.- Sadece cesaretim yoktu.
Evet.- Sadece cesaretim yoktu.
Seni böyle bir günde görmeye cesaretim yoktu.
Anneni sevdim ama onunla kalacak cesaretim yoktu.
Böyle bir şeyi umut edecek cesaretim yoktu.
Ama bunu yapacak cesaretim yoktu.
Marthayı bulana dek, testin nasıl geçtiğini ona söylemeye cesaretim yoktu.
Bunu yapacak kadar cesaretim yoktu. Ama kellesini de vücudundan ayırmam gerekiyordu ve.
Neden diye sormaya cesaretim yoktu ama hepsi bu kadardı ve beni geri yolladılar.
Onunla yaptığın numaraların benimle yaptıklarının aynısı olup olmadığını sormaya cesaretim yoktu.
Bunu senin için yapmak isteyene kadar, toplum içinde gösteri yapacak… cesaretim yoktu.
Ama kellesini de vücudundan ayırmam gerekiyordu ve… bunu yapacak kadar cesaretim yoktu.
Ona çıkma teklif edecek cesaretim yoktu ama 9. sınıf mezuniyet yetenek gösterisinde ona bir şarkı adadım.
Hayattayken size bunu anlatma cesaretim yoktu. Çünkü Sandy Dixonın oğlu… diye anılmak istemedim.