Examples of using Dava in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dava için tanıklık etmeye hazır mısın?
Ve kız taşımak zorunda kaldı, çünkü onlar bana dava olamaz.
Dava bittikten sonra… belgeleri halka açıyorlar.
Aileyi cinayetle dava edin durusmaya baslayalim.
Bay Dava Edip Anlaşır.
Kinci dava benim suçum mu yani?
Ama delil yetersizliğinden dolayı dava düştü.
Devlet, vakadan dört yıl geçince, kazara adam öldürmeyi dava açamaz.
Ama, dava açarak Onunla bir hayli ilişkisi olan insanları incitemem.
Yalancı tanıklıktan dava açarsak, hapse girebilirsin.
Birçok dava kazandım, aptal bir kadın değilim.
Herkesin dava edip kazandığını varsayınca en fazla 30 milyon eder.
Ama dava boyunca yoktu.
Kendini, doktor kontrolüne bırakmayı kabul ettiğin için dava düştü.
Bu son derece tehlikeli.- Ama sizi bundan dava edemeyiz!
Vincent Hanlana dava açılmasında emeği geçen herkesi bulayım?
Sizi mahkemeye saygısızlıktan dava edeceğim. Son bir şey daha Bay Moore.
Ben inç dökme gelen dava tutmak için yapabileceğiniz tüm.
Dava tanıklarıyla ilgili emirler.
Aşağılık satıcı bizi dava edip kazanıyor.