Examples of using Dayandığını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu adama nasıl dayandığını bilmiyorum. Sahip.
Bu adama nasıl dayandığını bilmiyorum. Sahip.
Billin nasıl dayandığını görmek istedim.
Judea ölümlere nasıl dayandığını sorduğumda dün kimsenin ölmediğini söyledi.
Buna nasıl dayandığını Tanrı biliyor ve ben olsam bunu yapamazdım.
Bu adama nasıl dayandığını bilmiyorum.
Nine, peri masallarının gerçeğe dayandığını söyleyen sendin.
Mer Aliyahın dayandığını söyledi.
Barbaranın buna nasıl dayandığını bilemiyorum.
Benim 40 milyon dolarlık bağışıma dayandığını düşünmüştüm.
Peki, ben evliliğimizin neye dayandığını biliyorum.
Kararımın, zor ameliyatlar yapma arzuma mı dayandığını sorup duruyorum kendime.
Conlonın kollarına aldığı bu kadar… darbeye nasıl dayandığını merak etmemek elde değil.
Açıkçası başkalarının da nasıl dayandığını anlayamıyorum.
Sahip. Bu adama nasıl dayandığını bilmiyorum.
Sahip. Bu adama nasıl dayandığını bilmiyorum.
Rat, su altında nasıl dayandığını göster onlara.
Ancak beklediğimizden 3 kat daha uzun süre dayandığını belirtmek isterim.
Ancak beklediğimizden 3 kat daha uzun süre dayandığını belirtmek isterim.
O kadına nasıl dayandığını hiç anlamadım.