Examples of using Deyip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Neden bize git, deyip duruyorsun?
Böyle deyip onları yalancı saydılar. Kendileri de helâk edilenler gürûhuna dahil oldular.
Kimse bana güdük deyip de benden kurtulamaz!
Bana efendi deyip, kurallara riayet edecektin!
Descartesta hiç sanmıyorum deyip ortadan kaybolmuş.
Ama yok, hastayım deyip kankalarınla dışarı çıkıyorsun.
Dante? Sürekli bunu deyip duruyorsun ama.
Çok üzgünsün. Böyle deyip duruyorsun.
Size ben yapmadım deyip duruyorum.
Bu büyücülüğün bir kanıtı deyip onu direğe bağlayıp yaktılar.
Aramızda yaşayıp kendine taraftar deyip inanmamazlık edemezsin.
Sana bir şey söylediğinde efendim, deyip hemen ayağa kalk.
Cecile mi? Bana neden Cecile deyip duruyorsun?
Bizi. Biz diye bir şey yok deyip duruyorsun bana.
Bittabi, ve onlara kraliçe deyip, kraliçeler gibi davranıyordu.
Ama grubumuz onları beraber yazdı. Onlara senin şarkılarım deyip duruyorsun.
Biraz para harca, güzel bir kız al.'' deyip duruyorum ona.
Bana hippi deyip.
Pek sayılmaz. Neden bana'' Albay'' deyip duruyorsunuz?
Pek sayılmaz. Neden bana'' Albay'' deyip duruyorsunuz?