Examples of using Dua etme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dua etme alışkanlığından bir türlü kurtulamadım.
Boşuna dua etme burada seni kimse duymaz.
Günahların için dua etme fikri güzel bir şey.
Dua etme zamanı, küçük hanım.
Kiliseye gidersen, benim için dua etme, tamam mı?
Dua etme vakti.
Artık dua etme vakti.
Derrick için dua etme tarzından hepimiz çok etkilendik.
Benim dua etme tarzım da böyle olabilir, biliyor musun?
Tanrıya dua etme zamanı.
Dua etme zamanındayız.
Çok fazla kişi için dua etme.
Bekle, yani siz o garip dua etme şeyini yaptığınızda.
Bekle, yani siz o garip dua etme şeyini yaptığınızda.
Merhaba. Jesse, Bize dua etme şerefini bahşeder misin?
Dua etme arzusunun zaten bir dua olduğunu çok iyi biliyordum…
Dua etme… sırf beni sev… Çünkü ne bomba,
Ama su kana dönüştüyse, ben dua etme zamanı diyorum.
soy çıkaracağını bana açıkladın. Bundan dolayı kulun önünde sana dua etme yürekliliğini buldu.
soy çıkaracağını bana açıkladın. Bundan dolayı kulun önünde sana dua etme yürekliliğini buldu.