Examples of using Farklı yöne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geri kalan herkes farklı yöne gidiyor.
Geri kalan herkes farklı yöne gidiyor?
Pekâlâ. Kablo burada üç farklı yöne ayrılıyor.
Sokakta karşıya geçmeden önce altı farklı yöne bakan bir adamdı.
Bir kaç gün seks yapmamak, ilham tohumlarımı farklı yöne yöneltti. Şimdi onu bitirmek istiyorum… yani.
Tekerleğin olmaz çünkü öndeki ve arkadakine Ortadaysan ve farklı yöne gideceksen.
Görebildiğim tek şey farklı yöne giden top oldu. Sanki Moreno ona
Bir hiperbol iki farklı yöne açılan 2 çizgiye sahip olmasına rağmen, paraboller ve hiperboller birbiri ile çok bağıntılı gözüküyor.
Tatoeba, Tomun kaptanlığında Bostona doğru seyreden bir gemidir. Geminin içinde farklı yöne koşanlar başka yere gittiklerini sanır.
Farklı yönlerde arayacağız.
Ayrılın. Farklı yönlere gidin.
Farklı yönlerde. Zikzak.
Ben farklı yönden bakıyorum.
Farklı yönden baksam da tek düşündüğüm bunun yanlış olduğu.
Farklı yönlerde hayat.
Rüzgarlar farklı yönde esti.
Bu, aşka farklı yönden yaklaşan bir film mi?
Sadece farklı yönlere gitti. O yüzden, yaşamlarımız, ilgilendiklerimiz.
Evet. Arabalar çok farklı yönlerden şehre gelirdi.
Aynı hikayeyi kaç farklı yönden anlatmamı istiyorsunuz?