HASTALIKTAN in English translation

disease
hastalık
rahatsızlığı
illness
hastalık
hasta
rahatsızlığı
sickness
hastalık
hasta
bulantısı
sick
hasta
hastalık
iğrenç
sapık
manyak
hastaydı
hastalandı
bıktım
sıkıldım
plague
veba
salgın
hastalık
bela
musibetlerden
verem
felaket
before infection
hastalıktan
diseases
hastalık
rahatsızlığı
illnesses
hastalık
hasta
rahatsızlığı
disorder
kargaşa
hastalık
bozukluğu
düzensizlik
rahatsızlığı
fever
ateş
humma
ateşin
hastalığı
sıtma
the pestilence

Examples of using Hastalıktan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dr. Chasee pek bilinmeyen iki hastalıktan bahsettin.
You mentioned two obscure diseases to Dr. Chase.
Dezenfektan odası, bit ve hastalıktan mahkumları temizlemek için.
To clean and refresh the inmates of lice and diseases. A sanitization room.
Dr. Chasee pek bilinmeyen iki hastalıktan.
You mentioned two obscure diseases to Dr. Chase.
Artık hastalıktan, selden ya da kuraklıktan endişelenmek yok.
No more worrying about plagues, or too much water.
Bütün atlar hastalıktan öldü.
All the horses died in the plagues.
Altısı hastalıktan, altısı kavgadan.
Six of flux, six of fighting.
Çünkü çare hastalıktan daha kötü olur.
Because the cure would be worse than the disease.
Hastalıktan öldüler.
They died of illness.
Hastalıktan sadece böyle kurtulabiliriz!
The only way to get rid of the disease!
Hiç tam olarak hangi hastalıktan öleceğini sormadın mı ona?
You never asked exactly what he was dying of?
Kızım hastalıktan öldü.
My daughter died of illness.
Onlar hastalıktan kurtulmak dışında hiçbir şey yapmadılar.
They did nothing but survive a sickness.
Belki hastalıktan, belki kazadan, belki savaştan.
May it be sickness in an accident or at war.
Para hastalıktan muafiyet satın almaz.
Money does not buy exemption from illness.
Sende de o hastalıktan var; prenseslik hastalığı..
Well you have a disease too A princess disease..
Hastalıktan ve çalışmadan yoruldum.
I am tired, from sickness and work.
Kalbini hastalıktan, aklını pislikten arındır.
Cleanse her heart of sickness and her mind of filth.
Annem hastalıktan öldü.
My mother died of sickness.
Bir nevi hastalıktan ölmüş olabilir mi?
Could she have died of a disease of some sort?
İnsanlar hastalıktan çekinirler.
People are afraid of the sickness.
Results: 648, Time: 0.0388

Top dictionary queries

Turkish - English