Examples of using Iznim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Giriş iznim kayıtlara girecek kadar yüksek seviyede değilmiş?
Bu bilgiyi sizinle paylaşma iznim yok.
Bu mülk için arama iznim var.
Onu size vermek isterse benim iznim var.
Belki. Peki akşam yemekte size katılmam için iznim olacak mı?
Kimse iznim olmadan kuşumla konuşamaz!
Benim iznim var. Ne?
Benim iznim var.
Evet, iznim var. Astılar.
Binaları arama iznim var.
Sizin de gördüğünüz gibi Setauketteki Binbaşı Hewletttan şehre giriş iznim var.
Dinle, yarın makalem için bir korucuyla girme iznim var.
Bu hayvanın yok edilmesi için validen iznim var.
En kötü tarafı ise şikayet etmeye iznim bile yok.
Benim avukat iznim yok ama senin var.
Çalışma iznim var, bu yüzden korunuyorum.
Sadece üç gün iznim var.
Kral olarak özel iznim var.
Ayrıca oraya S.C.I izni olmayan kimse giremez ve benim iznim yok.
Bay Barrowun dairesini incelemeye geldim, polisten iznim var.