PROGRAMI in English translation

program
programla
show
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
schedule
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini
software
program
yazılım
programming
program
programlamak
itinerary
programı
rotanı
güzergâhı
seyahat rehberini
seyahat planını
gezi planını
yolculuk planı
programs
programla
shows
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
schedules
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini

Examples of using Programı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seyahat programı. Korman bu gece Los Angelese uçuyor.
Travel itinerary. korman's flying into i.
biraz cinayet programı izlemeli.
watch some murder shows.
Ama bir tehlike hissettiğinde, Tamamen normal yaşayabilir, programı devreye giriyor.
But when danger is perceived, the programming takes over. He can be normal.
Kızların programı. Fransızca, çello, tap dans.
The girls' schedules. French, cello, tap.
Programı size veririm.
I will send you the itinerary.
Tamam, söz veriyorum, sabah programı yok. Anlaştık mı?
Okay, if I promise no morning shows, do we have a deal?
Kızların programı. Fransızca, çello, tap dans.
French, cello, tap. The girls' schedules.
Andersın dün gece gönderdiği programı okumadın mı? Nereye gidiyorsun?
Where are you going? Didn't you read that itinerary Anders sent us last night?
Hayatımın geri kalanında yemek programı izleyemem.
I can't watch cooking shows for the rest of my life.
Yeri, koruma programı, güvenlik kodları, hepsi burada.
Guard schedules, security codes, and inventory. Well, this is a location.
Dorotanın Blackberrysinden programı herkese yollarım.
I will have dorota blackberry everyone an itinerary.
Öyle, çünkü çöplerini çöpe atmayıp… onlarla televizyon programı yapıyorlar.
It's because they don't throw their garbage away… they make it into television shows.
Programı nöbetçi odasına asacağım, tamam mı?
I will post the schedules in the on-call room, okay?
Başkanın programı.
That's the president's itinerary.
Öyle demedim. Çok fazla Tabloid Televizyon Programı izliyorsun.
You watch too many TV tabloid shows. I didn't say that.
Bütün programı iptal et ve durumu kontrol altına al.
Cancel all schedules and contain the situation.
Arzianinin çalışma programı.
Arziani's itinerary.
Birkaç tane TV programı indirdim.
Here're a few TV shows, They have downloaded for you.
İkiniz programı kontrol eder misiniz, lütfen?
Will you two go over the schedules, please?
Bu, yapacağı çekimlerin programı.
This is a shoot itinerary.
Results: 8364, Time: 0.0299

Top dictionary queries

Turkish - English