Examples of using Taklit in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Süper taklit yaparım.
Herkesi taklit edebildiğin söyleniyor. Seslerini bile.
Bu dünyada taklit edebileceğin çok şey var.
Binlerce dönüm taklit Afrika çayırları.
Sadece taklit, yani seni öyle sansın.
Heatherın doktorunu taklit ederek en az iki çifti aradığını kanıtlayabiliriz.
Beni taklit ediyorsun, Anna Holtz.
Dolarların ve markların… taklit saatlere ve… gerçek yaralara döndüğü yer.
Taklit yaparım.
Bu dünyada taklit edebileceğin çok şey var.
Bunları taklit edebilir misin?
Ve taklit edeceğim.
Taklit mühimmat.
Mafyayı taklit ediyor.
Bak, beni taklit ediyor! Tanrım!
Taklit yaparım. Geçen yıl altı kez Carson şovunu yaptım.
Dr. Wellsin taklit başlığını şarj ettiği odadan çekildi.
Kendimin daha havalı hali olmalıyım ve havalılığı taklit edemezsin.
Söylüyorlar. Hatta seslerini bile. Afedersiniz. Sizin herkesi taklit edebildiğinizi.
Taklit olduğu belli olan olayda… gençler kendilerine Tanrı olarak gördükleri.