Examples of using Yükler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Konteynerleri severiz. Büyük yükler.
Para, tarihler, yükler.
Tekneleri burada kiralayıp orada yükler almaya.
Aynı polaritedeki yükler itilir ve ayrı polaritedeki yükler ise çekilir.
Yükler birbirlerine göre hareketsiz olmak zorundadır.
Eşyaları yükler gideriz, olur mu?
Yükler gitmiş. Bilgisayara benziyor.
Duygusal yükler. Gerginlik.
Çabuk bozulan yükler daima hemen bozulur.
Bakın ben sadece yükler ve indiririm.
Onlar yükler.
ALLAH kişiye ancak kapasitesi kadar yükler.
Demir çelikleri, pamuk ürünleri ve yünlüler Karlı yükler değildir.
Fakat hayat onlara taşıyamayacakları yükler verdi.
ULTRA bir güncelleme çıkardığında, Semenderler otomatik olarak bunu yükler.
Jordaanın ne gibi yükler taşıdığını bilemeyiz.
Jordaanın ne gibi yükler taşıdığını bilemeyiz.
Her sömestr öğrenciler hesaplarına para yükler.
Ama sorumluluğun birazını da emri verene yükler.
Sunucudan veritabanı listesini yükler, böylece'' Name'' kutucuğundan istediğinizi seçebilirsiniz.