Examples of using Yok etmesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Amerika tanrıya düşmanlarını yok etmesi için yakarır.
Ailenin seni yok etmesi gerekiyordu.- Ailemden.
Ailenin seni yok etmesi gerekiyordu.- Ailemden.
Hastayı öldürmeden, virüsü yok etmesi için radyasyonun… kusursuz odaklanması gerekiyor.
Bunun pek hoşuna gideceğini sanmıyorum ama Bonnienin onu yok etmesi lazım.
Jordanın annesi göre kliniğin embriyoları yok etmesi gerekiyormuş.
Doğa koşullarının bir cesedi yok etmesi uzun sürmez.
Bağışıklık sisteminin dolaşım sistemindeki sağlıklı hücrelere saldırıp yok etmesi.
Azrailin bıçağının seni cehenneme göndermesi değil, yok etmesi gerekiyordu.
Ana silahtan yapılacak tek bir atış onu yok etmesi lazım.
Kardinalin gelip de dünyanızı yok etmesi an meselesi.
Taylorın esas görevinin insanlığı güvende tutmak olduğunu sanıyordum bizi yok etmesi değil.
Her zaman tek bir virüsün bie bütün bir sistemi yok etmesi ihtimali vardır.
Katie bize yanlış bilgi verip kocasına bizi yok etmesi için yardım etti. .
Joey, o kutu, onu yok etmesi gerek.
Ama Himmlerın bu vahşetle bağlantısını tamamen yok etmesi imkânsızdır.
En iyisi onları kendimizin yok etmesi.
Joey, o kutu, onu yok etmesi gerek.
Ailemden. Ailenin seni yok etmesi gerekiyordu.
Ailemden. Ailenin seni yok etmesi gerekiyordu.