Примери за използване на Alandan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ateş edebileceğimiz alandan çıkmalarına 1 dakika kaldı. Tekrarlıyorum biz.
Alandan bir iz var mı?
Alandan neredeyse geçtik.
Denizaltı alandan çıkmak üzere.
Onu alandan tüm gündür getiriyorduk.
Alandan değil mi?
Alandan ayrılın yada sizi tutuklayacağım.
Bu hızla, alandan 6.1 saat sonra ayrılmış oluruz.
Sonra at kaçtı. Tam orta alandan.
Elinin arkasındaki deri etrafındaki alandan daha az kurumuş.
Hepsi aynı yerden. 8. Caddenin güneybatısındaki altı blokluk alandan.
Bu bizi polarik alandan uzak tutacak.
Bu izler, kadının ateş topu gördüğü alandan, yerel polis tarafından alınmış.
Uzman bir arabulucu çağrıldı, Ve polis halkın alandan uzak durmasını istiyor.
Ülkemizin büyük bir kısmı dağlık alandan oluşuyor.
Söz veriyorum, Alandan uzak duracağım.
Etkinleştirmek için kolu bastırın ve hemen alandan ayrılın.''.
Eğer gözümün içine bakıp bana Alandan hoşlandığını söylersen onu eşit ortak yapacağım.
Bu anlamda siyasî özgürlük, bir kimsenin, başkaları tarafından engellenmeden içinde hareket edebildiği alandan ibarettir.
Dolaptan yeni çıkmış olan herkes, daha yüksek bir duygusal alandan çalışmayı ele alıyor.