Примери за използване на Bir avuç на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir avuç zengin sürtük.
Droneların geminin ortasındaki bir avuç Wraithe bir şey yapabileceğini zannetmiyorum.
Bana bir avuç getirsene.
Bir avuç haremağası!
Şu anda bir avuç salağa benziyorsunuz, ama bu durumu düzelteceğiz.
Bir avuç para için görevime ihanet edeceğimi mi sanıyorsun?
Demek istedigim, Brooklynde bir avuç çocuk ve bir yardimci doçent ile.
Churchillden sonraki en büyük başbakan bir avuç omurgasız cüce tarafından koltuğundan edildi!
Bunlar bir avuç batıl saçmalık.
Binlerce erkeğin olduğu adada bir avuç kadından biriyim.
Çünkü öyle görüyorsan biz de bir avuç katilden ibaret oluyoruz o zaman.
Sadece bir avuç red mektubu.
Hükümet, bir avuç yozlaşmış hırsızdan oluşuyor.
Bir avuç faşist.
Beni soymaya çalışan bir avuç utanmaz serseriden başka bir şey değilsiniz.
Gerçekten de kimsenin bir avuç piskopostan korkacağını sanmıyorum.
Bir avuç yabaniye göre bir cadının isteyebileceği her şeye sahipsiniz.
Bir avuç Flaman pislik.
Okulda çok fazla kitap okuyan bir avuç yenilikçi, değil mi?
Hayır, onlar sadece bir avuç altın, mücevher