Примери за използване на Bir felaket на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Küresel bir felaket bizi silip süpürebilir.
Büyük bir felaket olacağını söylememiş miydim?
Belli ki tam bir felaket olmuş.
Korkunç, korkunç bir felaket.
Bu bizim için büyük bir felaket, Katsuko.
Yeni Dünya'', tam bir felaket!
Olmaz Pauline, orası bir felaket.
Görmek istemezsin çünkü tam bir felaket bölgesi.
Çok güzel kokuyor ama tadı bir felaket.
Veya kurtarılacak birileri, Veya önleyebileceğim bir felaket, Veya bir--.
Laf aramızda, Eiffel Kulesini Çalan Kız bir felaket.
İşte bu tam bir felaket olur.
Buranın servisi bir felaket.
Bu tam bir felaket.
İşte o zaman büyük bir felaket yaşandı.
Umarım bir felaket yaşanmaz.
Bu kültürel bir felaket.
Maliye politikası da tam bir felaket.
Herhangi bir felaket konusunda endişelenmeyin.