Примери за използване на Bir kriz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Quinn, ben bir anneyim ve bir kriz merkezinde gönüllü çalışıyorum.
Bir kriz zamanında ülkenin iyiliğiyle ilgili.
Projede bir kriz durumunda alternatif doğal gaz kaynağı sağlanması amaçlanıyor.
Ekonomi neden hep bir kriz sürecinden geçmekte?
Biz, bir kriz yönetimi ekibi mi tuttuk?
Hollanda büyük bir kriz yaşar.
Seni bir kriz durumunda görüp yardımına koşan yanımın ne olduğunu bilmiyorum.
Böylesi bir kriz döneminde sürdürülebilirliğ e yatırım yapmaya neden bu kadar önem veriyorsunuz?
Her an bir kriz çıkabilir.
Gerçek bir kriz geçirirken beynini görmem gerek.
Böyle bir kriz ortamında gerçekleşeceğini hiç sanmadığım artıştır.
Gerçekten ciddi bir kriz atlatmışsın?
Burada bir kriz söz konusu!
Malum, bir kriz anında kız arkadaşımı öldürmekten hapisteydim.
Okulun şuan bir kriz geçirdiğini kabul ediyor musun?
Bence bu da, ebeveynliği bir kriz olarak görmemize neden oluyor.
Hafif bir kriz.
Bir kriz içerisindeyiz.
Bu bir kriz durumu, ve kabalığa ihtiyacım yok.