Примери за използване на Emrine на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Charlienin emrine.
İnsanlarla konuşmak için lanet bir mahkeme emrine ihtiyacım yok.
Emrine nasıl uyabileceğimi anlamadım.
Eğer senin sevgin sadıksa Onun emrine itaat edersin.
Bunun için de mahkeme emrine ihtiyacı var.
Kardeşinin emrine neden itiraz ediyoruz?
Benjamin Horneu tutuklama emrine.
Nizam babamın emrine uymayıp onları bir arada tutmuş galiba.
Bu kadının beynine biyopsi yapmak için mahkeme emrine ihtiyacım var.
Mahkeme emrine uydum sadece.
Kral Herodun emrine göre, yarım şekel mâbet 2 şekel de Sezar için.
Mahkeme emrine göre sadece araştırma yapabilirsiniz.
Ustalarının emrine uyup karanlık laboratuvarlarına geri döndüler.
Şimdi ikimiz de harekat emrine bakacağız.
Benim kabilemin büyükleri, Senin yaptığın kahramanlıkları anlattılar… Ama Varianın emrine karşı gelemem.
Logan, Prado hususunda emrine karşı geldiğini biliyor.
Eğer şimdi Washingtona dönersen, müdür emrine uymadığını bilmez.
Pek çoğumuz kaptanın Beta 9a saldırı emrine karşı çıktık.
Majestelerinin emrine kim itaat etmemeye cesaret ederse, hayatını kesinlikle kaybedecektir.
Moskovanın emrine karşı geliyorum.