FARKINDALAR - превод на Български

знаят
biliyor
bilir
bildiği
bilen
farkında
bildiklerini
haberi
tanıyor
tanır
haberdar
наясно
haberdar
açık
emin
farkında
biliyor
bilmiyor
haberin
anlıyorum
осъзнават
farkında
anladılar
farketmez

Примери за използване на Farkındalar на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bunun bazı riskleri de var elbet ve onlar bunun farkındalar.
Което носи огромни рискове и ние ги знаем.
Ama Robertın evden gittiğinin farkındalar, değil mi?
Нали са наясно, че Робърт се е изнесъл?
Sanırım insanlar bunun farkındalar… ve bu zamanın ölçülerinde değil.
Мисля че хората прозират това и просто този опит не издържа проверката на времето.
Olayın ağırlığının farkındalar. Size en yeni bilgileri vermeye çalışacağım.
Те разбират важността на ситуацията. Ще ви информирам по най-добрия начин.
Bu koca kediler oldukça aç. Filler tehlikenin farkındalar.
Големите котки са прегладнели и слоновете усещат опасността.
Deniz aygırları tehlikenin farkındalar.
Моржовете усещат опасността.
Naquadriayı ne kadar istediğinizin farkındalar.
Те знаят колко много искате накуадрия.
Yeniliğin hem çatışma hem de çeşitlilik olmadan çok nadiren gerçekleştiğinin farkındalar.
Че иновация рядко се случва, ако няма различия и конфликти.
Herşeyin farkındalar.
Те забелязват всичко.
Evet, farkındalar.
Да, наясно са.
Ve ekonomik zorlukların da farkındalar.
И се разбира и икономическо предизвикателство.
Bir şeyler döndüğünün farkındalar.
Знаят, че нещо се мъти.
Bir şeyler döndüğünün farkındalar.
Знаят, че нещо става.
Tüketiciler sağlık ve gıda arasındaki bağlantının artık daha çok farkındalar.
Надяваме се, че сега разликата между хранителните добавки и лекарствата е по-ясна.
Bunun ne derece farkındalar, bilmiyorum.
Доколко го съзнават, не знам.
Bunun ne kadar önemli olduğunun farkındalar.
Те осъзнават колко е важно това.
Bizim gibi, dünyada tek başlarına değiller, ve bunun farkındalar.
Като нас, те не са в света, те го усещат.
Müttefiklerimiz hedeflerini başarmaya ne kadar yakın olduklarının farkındalar, ve her zaman olduğu gibi biz onların arkasındayız.
Нашите съюзници знаят колко са близко до изпълнение на целите си и както винаги ние ги пазим.
Çinli insanların kendileri şu anda bunun farkındalar: ne zaman Çinli insanlar bir araya gelse[ her nerede olursa olsun], birbirleriyle mücadele edeceklerdir.
Сега самите китайци са наясно, че когато и да се съберат китайци- където и да е това- те ще се борят един с друг.
politikacılar da dili kontrollü kullanmayı denemeleri gerektiğinin farkındalar.
думите са в центъра на политиката, и всички политици знаят, че трябва да използват и контролират езика.
Резултати: 68, Време: 0.0443

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български