Примери за използване на Ifade на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Başka türlü nasıl ifade edeceğimi…-'' Ben'' demedin'' biz'' dedin.
Temsilci Richard Johnson, sana bir şey ifade ediyor mu?
Ve belki senin için bir şey ifade etmeyebilir, fakat burada duruyorum.
Mahşer'' kelimesinin Dünyanın sonunu ifade etmediğini biliyor muydun?
Polis sahte ifade verdiğini söylüyor?
Yüzündeki ifade okadar mutlu
Rachel ifade vermediği sürece o saçma varsayımıyla bir şey yapamaz.
Hiç kimse düşünceyi, onu ifade eden sözcüklerden ayıramaz.''.
Seni kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok seviyorum süpersin aşkım.
Adım size bir şey ifade etmiyor mu?
Adamlarımın hayatının bana bir şey ifade etmediğini düşünüyorsun?
Teğmen, bu davanın sizin için ne ifade ettiğinin farkındayım.
Tam ifade Herhangi bir sözcük.
Akşamüzeri ben karakola gelip ifade vereyim, olur mu?
Gözlerindeki o ifade… benim gözlerimdeki.
Yarın ifade verecek.
Çocukların duygularını ifade edebilmelerine yardımcı olabilecek bir başka yöntem de müziktir.
Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu kelimelerle ifade edemem.
Bu sana bir şey ifade etmiyor mu?
Sen dünyadaki 1 numaralı kung-fu ustasısın bu birşey ifade etmez?