MIKTARDA - превод на Български

количество
miktar
fazla
sayıda
сума
miktar
rakam
para
parayı
tutarı
meblağ
toplamı
ödeme
доза
doz
dozaj
miktarda
ilaç
брой
rakam
nakit
sayısı
sayı
say
miktarda
toplam
обем
hacmi
miktarda
hacim
sayısı
boyut
büyük
голямо
büyük
koca
kocaman
çok
önemli
geniş
yüksek
bir
yetişkin
iri
размер
boy
numara
boyutu
büyüklüğü
beden
miktarı
ölçüde
bedenim
ebatta
genişliği
малко
biraz
küçük
az
ufak
bir süre
azıcık
minik
dakika
kısa
kısa süre
количества
miktar
fazla
sayıda
суми
miktar
rakam
para
parayı
tutarı
meblağ
toplamı
ödeme
количеството
miktar
fazla
sayıda
дози
doz
dozaj
miktarda
ilaç
обеми
hacmi
miktarda
hacim
sayısı
boyut
büyük

Примери за използване на Miktarda на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Farklı çikolatalar farklı miktarda theobromine maddesi içerir.
При различните видове шоколад количеството на теобромин е различно.
Wolfram ve Hartta hatırı sayıIır miktarda hissesi ve birçok kaynakla bağlantısı var.
Притежава голям дял от Уолфрам и Хард… и той ни е връзката с wazoo.
Basım ve dağıtıma çok büyük miktarda para harcandığı bildiriliyor.
Че за подготовката, отпечатването и разпространението са изразходвани големи парични суми.
Ondan İtalyaya yüklü miktarda uyuşturucu girdiğini öğrendik!
Чрез него научихме, че голяма пратка наркотици е влязла в Италия!
Değerli eşyalarınızı ve büyük miktarda paranızı evde bulundurmayın.
Избягвайте да държите големи суми пари или скъпи вещи в дома си.
Biraz güneş, biraz rahatlama ve bol miktarda Prozac.
Малко слънце, малко отпускане, и голяма купчинка"Прозак".
Diğerleri, ithalatçının aracın yapmış olduğu kilometreye uygun miktarda bir vergi ödemesini önerdiler.
Други предлагат заплащането на данък от вносителя в съответствие с броя километри пробег на колата.
Sulawesinin ormanlarında muazzam miktarda meyve ağaçları vardır. Özellikle de incir.
В горите на Сулавеси има много плодни дървета, особено смокини.
Dahası, çok miktarda su içerirler ve güçlü bir idrar söktürücü etkiye sahiptirler.
Нещо повече, те съдържат голямо количество вода и имат силен диуретичен ефект.
Bol miktarda meyve ve sebzenin kimseye zararı bulunmamaktadır.
Консумация на повече плодове и зеленчуци няма да навреди на никого.
Aşırı miktarda koruyucu ve hemen hemen yapay olan her şeyi içeriyor.*.
Високо съдържание на консерванти и почти всичко друго е изкуствено.
Miktarda para vardır Tüm masraflarını karşılamak için gövde.
Има достатъчно пари в багажника, за да покрие всички разходи.
Babanın sana bıraktığı az miktarda emekli maaşı vardır belki.
Има малка пенсия, която баща ти остави.
Ancak bunlarda yüksek miktarda kolesterol bulunması dikkat edilmesini de gerektirir.
Но трябва да се знае, че при цялата тази полза, съдържа и много холестерол.
Önemli miktarda yakıt tasarrufu sağlanacak.
Това ще икономиса голямо количество гориво.
Bu miktarda şeker bir motora ciddi zarar verebilir.
С толкова много захар би повредил всеки двигател.
Yeterli miktarda protein tüketilmemesi kemiklerinizi zayıflatabilir
Не консумирането на достатъчно протеини може да отслаби костите
Bu miktarda eroinin senin haberin olmadan New Yorka girmesinin imkanı yok.
Няма начин този много хероин земи в Ню Йорк, без да ви слуха за него.
Yoğun miktarda buldunuz mu bari?
Намерихте ли прекомерна концентрация?
Ancak az miktarda ekstra uyku bile büyük bir etki yaratabiliyor.
Но дори и много малко допълнителен сън може да има огромно въздействие.
Резултати: 915, Време: 0.0662

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български