Примери за използване на Saniye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Saniye sonra da ikinci patlama geldi.
Bir saniye. 2842 Flatbush Bulvarı Brooklyn lütfen.
Saniye bile geçmeden, yara beyaza döner.
Bir saniye izin ver Karen.
Bize yalnızca doksan saniye ver ve tabii, sinyalimi doğrudan vurmamaya çalış.
Seni şu saniye öldürmemem için bana bir tek iyi neden söyle.
Bu şekilde 15 saniye kalın ve dinlenin.
Bekle, hayır bir saniye. Bu çok açığa vurmuyor değil mi?
Bir saniye Bay Terezian.
Aralarında saniye oluyor.
Kazanan ise saniye farkla belli oldu.
Burada geçirdiğim her saniye, kızımın hayatı tehlikeye giriyor.
Ve bir kaç saniye sonra biz de öleceğiz.
Bu durum yaklaşık 30 saniye sürüyor bazen ise daha fazla.
Her saniye, zamanın başlangıcından gelen ışık sonu gelmez bir sağanakla Dünyanın yüzeyine yağmakta.
Birkaç saniye sonra 34 kişi öldü.
Bir saniye, bay Gehrke.
Ve zaman birimi olarak saniye( s) kullanılır.
Çünkü o birkaç saniye içinde özgür oluyorsun.
İki saniye sonra fikrim değişti.